İnsanların korktuğu şeylerin başında ölüm korkusu gelirken bunu ikincil olarak açlık korkusu takip ediyor. Karnını doyurmayı garanti altına alanlar da sağlık kaygısı yaşıyorlar. Bu korkunun derecesi çeşitli hastalıklara bağlı olarak değişiyor. Bugün için en büyük korku “kanser” olurken, bunu beyin kanaması, felç, alzheimer, parkinson olma gibi korkular takip ediyor. Gıda güvenliği önemli… Hipertansiyon, diyabet, kolesterol gibi hastalıkların alınan gıdalar ile direk ilişkisi varken, kalp-damar, pankreas, bağırsak, mide, karaciğer gibi hastalıkların da gıdalarla ilişkisi bulunuyor. Güvensiz gıda tüketimi yukarıda sayılan hastalıkları tetiklerken bazen de ölüme kadar gidebiliyor. Bu nedenle gıda güvenliği kavramı son yıllarda çokça dile getirilmeye başlandı. Bunu sağlayan taraflar arasında hammadde üreticisi çiftçiler, hammaddeyi gıdaya çeviren işletmeler, kalite kontrol yapan devlet ve tüketiciler bulunuyor. Tüketiciler nelere dikkat etmeliler? Tüketiciler gıda maddesi satın alırlarken başta etikette ürünün adlandırılmasına dikkat etmeli ve içindekiler bölümü incelenmeliler. Satın almak istedikleri ürünün özelliklerini etiket bilgileri ile karşılaştırmalılar. Örneğin; meyve suyu, meyve nektarı ve meyve aromalı içecek aynı şey değil. Bozulmuş, bombaj yapmış, şişmiş, delinmiş, sızıntı yapmış ambalajlı gıdalar, risk taşıyabileceğinden satın alınmamalı, küflenmiş, çürümüş, bozulmuş gıdaların hiçbir bölümü tüketilmemeli. Çünkü küflenme, çürüme ve bozulma gıdanın bütününü olumsuz etkiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan verilen üretim izin tarih ve numarasının etikette yazıyor olmasına dikkat edilmeli. Pişirilmiş gıdalar hemen tüketilmeli, daha sonra tüketilecek olanlar hızla soğutulmalı, buzdolabında 4-7 derece arasında muhafaza edilmeli ve tüketilecek miktar kadarı ısıtılmalı, pişmiş gıdaların tekrar tekrar ısıtılmasından kaçınılmalı. Son tüketim tarihi kontrol edilmeli, son tüketim tarihi geçmiş olan ürünler alınmamalı ve bu ürünler için satıcı uyarılmalı. Gıdalar, uygun koşullarda muhafaza edilmeli, hazırlanmalı ve tüketilmeli.Et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünleri buzdolabı koşullarında 0-4 derecede muhafaza edilmeli. Yumurtalar buzdolabında diğer gıdalar ile temas etmeyecek şekilde, yıkanmadan muhafaza edilmeli. Sebze ve meyvelerin yıkama işlemi vitaminleri azalacağından doğramadan önce yapılmalı, yıkanıp temizlenmeleri deterjan gibi temizlik maddeleriyle yapılmamalı, yıkamada sadece bol akarsu kullanılmalı.Meyveler kesildikten veya suyu sıkıldıktan hemen sonra vitamin değeri azalacağından tüketilmeli. Gıdaların pişirilmesinde dış yüzeyin olduğu kadar içinin de pişmiş olmasına dikkat edilmeli, ancak aşırı pişirmekten de kaçınılmalı. Kuru gıdalar karanlık, serin, kuru ve hava akımı olan yerde muhafaza edilmeli, dondurulmuş ürünler tüketileceği zaman buzdolabında 4-8 derecede çözündürülmeli, bir kez çözündürülen ürün bir daha dondurulmamalı, bunların satın alınması, taşınması ve evdeki dondurucuda muhafaza edilmesi sırasında ürünün çözündürülmemesine dikkat edilmeli. Dayanıklı (UHT süt gibi) ve pastörize ürünler açıldıktan sonra mutlaka buzdolabında muhafaza edilmeli ve kısa sürede tüketilmeli. Mutfak hijyenine dikkat edilmeli, uygun malzemeden yapılmış mutfak eşyası kullanılmalı. Tahta malzemeler hijyenik açıdan risk taşıdıkları için tercih edilmemeli, çapraz bulaşmaya yol açmaması için çiğ tüketilecek gıdalar, riskli gıdalar ve pişirilecek gıdalar için ayrı ayrı mutfak ekipmanıkullanılmalı, buzdolabında muhafaza edilen ürünlerin ağzı kapalı olmalı ve birbiri ile temas etmesi önlenmeli. Kullanılan tuzun, iyotlu olmasına, ağzı kapalı, ışık geçirmeyen kaplarda muhafaza edilmesine ve yemek piştikten sonra ilave edilmesine özen gösterilmeli. Siz bunları uyguluyor musunuz?