Bir yandan kuraklık nedeniyle oluşan arz eksikliği, diğer yandan artan döviz kurları ve akaryakıt fiyatları nedeniyle yükselen gıda fiyatlarından yakınırken ve market fiyat baskısını polisiye önlemlerle önlemeye çalışırken… Türkiye’nin merkezi bütçe taslağı hazırlandı ve görüşmelere başlandı. 2021’de 1 trilyon 346 milyar lira olan bütçe toplamı, 2022’de 1 trilyon 751 milyar liraya yükseltildi. Merkezi bütçeden tarım ne alacak? Bütçeden tarıma ayrılan pay da, 51,5 milyar liradan 57,5 milyar liraya çıkartıldı. Bu durumda Türkiye’nin 2022 bütçesi bir önceki yıla göre yüzde 30 artarken tarımın genel bütçe içindeki payı yüzde 3,8’den 3,3’e düşürülmüş oldu. Yani tarıma kırmızı kart değil, kırmızı kart denirse haksızlık olur, sarı kart gösterildi. TÜİK’e göre üretim azalacak… Bu arada Türkiye İstatistik Kurumu ya da benim deyimimle “Türkiye Üretimini İtekleme Kurumu” 2021 yılı bitkisel üretim tahminini açıkladı. TÜİK’e göre; 2021 yılının ikinci tahmininde bir önceki yıla göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin yüzde 12, sebzelerin yüzde 0,2 azalacağı tahmin edilirken, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinin yüzde 4,6 artacağı tahmin ediliyor. Raporda baklagillerin önemli ürünlerinden olan nohutunyüzde 24,6, kırmızı mercimeğin yüzde 30, patatesin yüzde1,9, susamın yüzde 5,1, tütünün yüzde 7,7, şeker pancarınında yüzde 15,3 azalacağı öngörülmüş. Rapor kuru fasulye, soya, ayçiçeğiniartacak olan ürün grupları arasında sayıyor. Artan maliyetler ve düşük tarla fiyatları… Bir yandan raporda görüldüğü üzere genelde ürünlerin bu yıl azalacağı tahmin edilirken diğer yanda üretici bugün maliyet baskısı altında kıvranıyor. Geçen yıldan bu yana ilaç, tohum, gübre, yem gibi girdilerin fiyatları üzerine,bir de son zamanlarda traktör başta olmak üzere tarım makinalarında akaryakıt olarak kullanılan mazota arka arkaya yapılan zamlar, üretici maliyetlerini iyice arttırdı. Buna rağmen üretici fiyatları yine maliyetlerin altında kaldı. İklim felaketi… Bu durumda üretici kara kara düşünürken, iklim krizinin tetiklediği kuraklık tehdidi ile de karşı karşıya kaldı, ürününü yeterince sulayamadı, tarlalarda bazı ürünler ya kuruyarak heba oldu ya da miktarı düştü. Azalan arza karşılık üretici yine de kazanamadı. Bunlar olurken TBMM Küresel İklim Değişiklinin Nedenlerini ve Alınacak Önlemleri Araştırma Komisyonu, bir rapor hazırlayarak iklim değişikliğininbitkisel üretimde verim kayıplarına yol açmasının yanı sıra hayvancılığı da olumsuz etkilediğini vurguladı. Bitkisel üretim ile yapılan verim çalışmalarında Hadley İklim Modeli'ne göre 2050 yılında Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesinde buğdayda yüzde 7,58, mısırda yüzde 10, ayçiçeğinde yüzde 6,35, pamukta yüzde 2,19 gibi verim azalmaları olacağı öngörüsüne yer veriliyor.Projeksiyonlara göre 2050-2080 arasında incir üretimi de yüzde 9 ile 14 oranlarında azalacak. Verimde azalma, nüfusta artma ile Türkiye’nin gıdada dışarı daha bağımlı hale geleceği görülüyor. Benzer durumun birçok ülkede yaşanılacağı düşünüldüğünde de gıdaya erişim daha da sorunlu hale gelecek. Biz uyaralım da…