Türkiye’de son günlerde mal varlığı tartışmaları yaşanıyor. Bu yerel seçimler için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP adayı olan Ekrem İmamoğlu ile başlayan mal varlığı tartışması sonucu, diğer şehirlerde de bazı adaylar mal varlıklarını açıklamaya başladılar. Ankara’da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adayı olan Turgut Altınok, “Mal önce Allah’ın, ben emanetçiyim” dedi, daha sonra açıklama yapmak zorunda kaldı. Ankara Belediye Başkanı olan Mansur Yavaş ise “Turgut Altınok’un mal varlığını tam olarak açıklamadığı kanaatindeyim” dedi. Ayrıca “Turgut Altınok’un 8 kardeşi var. Ailesi 9 çocuğun her birine bu kadar mal bıraktıysa tebrik ederim” der.
  Bu mal varlığı açıklamalarının ardından İzmir Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer de mal varlığını açıkladı, güzel bir durum bu. Herkes vatanını ve şehrini yönetenlerin mal varlıklarını görsün! Adaylar bu açıklamaları yaparken bazıları babadan dededen miras kaldı diyerek geçiştiriyor, bazıları ise banka hesaplarını atlayarak mal varlıklarını açıklıyorlar. Ekrem İmamoğlu ise karısının ziynet eşyalarına ve altınlarına kadar açıklama yaptı, aynısını diğer adayların da yapmaları gerek bence. Eşinin takıları da mal varlığına girer bir ailenin.
Bu mal varlığı açıklamalarına CHP İzmir Büyükşehir Adayı Cemil Tugay da katıldı, eşinin ve kendisinin mal varlığını açıkladı. Banka hesapları ve dövizine kadar.
Yerel seçim yaklaştıkça adayların vaatleri de artmaya başladı. CHP’nin İstanbul Adayı ve mevcut Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul halkına ve emeklilere yapacağı yardımları açıklamaları üzerine diğer adaylar da vaadlere başladı. İzmir’de ise Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adayı olan Hamza Dağ “Emeklilerimize her yıl 10.000 TL. destek ve kolaylık sağlayacağız, emeklilik daha güvenli ve konforlu olacak” der. Her yıl için 10 bin lira verecek Hamza Dağ, bunu 12 aya böldüğümüzde 833 lira eder, bu da ancak bir aylık ekmek parası, bununla nasıl konforlu bir hayat olacak merak ettim.
Adaylar bu seçimlerde neredeyse bol keseden verdikleri vaadlerle halktan oy istiyorlar ama seçildikleri zaman bu sözleri yerine getirmeleri gerekiyor. Şimdiye kadar birçok siyasetçinin seçimden sonra vatandaşa verdikleri sözlerin çoğunu yerine getiremediklerini gördüm.
İzmir’in ilçelerinde seçim çalışmaları hareketli, adaylar kendilerini tanıtmak için gazetelerin You Tube kanalından yayın yaptığı programlara katılıyorlar, bunların izlenme oranı düşük. Bence sosyal medya üzerinden seçim çalışmalarını götüren adaylar daha şanslı. Vatandaşımız daha çok, sosyal medyayı takip etmekte. Bu seçim çalışmalarının çoğu sosyal medya üzerinden sürdürülmekte. 
İzmir’in ilçelerinde seçim çalışmalarında en büyük rekabet Buca’da var. Neredeyse tüm partiler bu ilçede aday çıkardığı gibi bağımsız adaylar da var. Buca’yı gözlediğimde, bu yerel seçimler bana, Buca’nın bir karnaval havasına büründüğü izlenimini veriyor. Adayların yanı sıra muhtarlıklar için de büyük çekişme var. Bazı muhtar adayları kadınlara matine düzenleyerek oy peşinde, bunun yanında muhtarlar da iftar yemekleri veriyorlar.
Buca’da Adalet ve Kalkınma Partisi, CHP ve İYİ Parti adayları arasında oy oranı eşitlenmiş gibi görünüyor. Bu adayların üçü de Bucalı ve göçmen. İYİ Parti adayı olan Suat Nezir’in seçim için yoğun  çalışması ile bazı CHP’liler oyların bölünmesinden şikayetçi olmaya başlamış.