İYİ Parti 27 Nisan’da olağanüstü kurultaya gidiyor ve üç aday genel başkanlık için yarışacak. Bu üç adaydan iki adayı çok iyi tanıyorum. Müsavat Dervişoğlu ve Koray Aydın. Bu ikili İYİ Parti olağan kongresinde yarışacaklar. Dervişoğlu ve Aydın daha önceden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye karşı aday olmuşlar ve seçimi kaybetmişlerdi. O dönemde bu iki adayın seçimlerini de izlemiştim.

Müsavat Dervişoğlu’nu İzmir’den tanırım, kendisi iyi bir ülkücüdür. İYİ Parti’nin kuruluşunda ve Meral Akşener’in MHP’de Genel Başkan adayı olmasındaki kongrelerde yanında olan bir kişi idi. Koray Aydın’ı MHP’de İmar ve İskan Bakanlığı yaptığı dönemden tanırım ve kendisi iyi bir parti teşkilatçısıdır. Mehmet Tolga Akalın’ı ise iyi bir ülkücü ve hukukçu olarak bilirim, bu iki aday arasında bence hiç şansı yok gibi…

 Müsavat Dervişoğlu Eskinin devamı değil, yeninin başlangıcı olmaya talibim. Düne bakarak değil yarına bakarak yol haritasını tanzim edeceğim” diyor. Burada İYİ Parti’ye Genel Başkan olması halinde partiye birçok yeni ismin ve milletvekilinin katılacağını da ifade ediyor…

Koray Aydın parti içinde iyi bir teşkilatçıdır ve İYİ Parti’nin ilk zamanları teşkilat başkanlığını yönetmiştir. Aydın “Küskünleri partiye döndüreceğim” diyor, bunun yanında hedefinin İYİ Parti’yi iktidara taşımak olduğunu ve toplumun her kesimini kucaklayacaklarını ifade ediyor.

Mehmet Tolga Akalın ise hedefinin İYİ Parti’nin öncelikle iç bütünlüğünü, politik ana kadrosunu ve siyasi eksenini güçlendirmek olduğunu ifade ediyor. Evet, bu üç aday da ülkücülükten geliyor, aralarında kim kazanırsa kazansın ama “İYİ Parti kazansın” diyorlar…

İYİ Parti kurucuları bu olağanüstü kongrede delege dahi olamadılar, bunun yanında İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan da üst kurul delegesi değil. Görevden alınan İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu ve o günkü listede yazılanlar üst kurul delegesi. Burada bazı ilçe başkanlarının verdiği demeçler ise ilginç!

Hayırlısı diyelim, burada İYİ’ler kazansın diyerek noktayı koyalım…

**

Anthony Blinken’in Çin ziyareti başladı. Amerikan Dışişleri Bakanı hem ikili ilişkiler, hem de dünya gündemini görüşecek. Bu ziyarete ilişkin karar Biden ile Xi Jinping arasındaki telefon görüşmesinde alındı. İki lider beş ay önce bir araya gelmişlerdi. Vardıkları anlaşmaların uygulanması konusunda kayda değer bir ilerleme sağlanamamıştı. ABD delegasyonları sürekli olarak Pekin’e gelseler bile Amerika Birleşik Devletleri ve Çin ilişkilerinde ilerleme olmamıştı…

Bu ikili görüşmelerde Gazze’deki durum, İsrail’in politikası ve Ukrayna konuşuluyor. Blinken muhtemelen Çin’in, haziran ayının ortasında Ukrayna için yapılacak “Barış zirvesine” heyet göndermesi için çalışıyor.

Rusya Devlet Başkanı Putin, son 21 yılın en ciddi tehditlerinden biri olan terör saldırılarının amacının egemen devletlerin istikrarını baltalamak olduğunu söyledi. Putin, güvenlik sorunlarından sorumlu yüksek temsilcilerin 12. uluslararası toplantısında bir mesaj verdi. “Dünyanın farklı bölgelerinde  gerçekleştirilen, arkasında radikal grupların değil, aynı zamanda bazı ülkelerin istihbarat servislerinin de yer aldığı terör saldırılarının amacının da etnik ve dinler arası nefreti körüklemek,  anayasal temelleri baltalamak olduğunu” ifade etti.

Putin burada haklı, bazı ülkelerin istihbarat örgütlerinin yaptıkları ortak terör saldırıları birçok canı alıyor ve o ülkenin ekonomisine de darbe vuruyor. Bunların pek çok örneklerini gördük, amacına ulaşılanlar da var, bazı terör saldırıları amacına ulaşamıyor. Bunlardan son olarak Martta Moskova’da Crocus Belediyesi binasındaki konser salonuna yapılan terör saldırısı bunun bir örneğidir. Bu saldırı militanlar tarafından tek başlarına yapılmış bir olay değil…