Son günlerde Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş televizyon ve açık oturumlarda konuşulmaya başlandı. Savaş zamanı acaba bu kişiler o bölgelerde bulundular mı? Bunlar, savaşı, ekonomiyi ve Türkiye ile olan bağlantıları anlatıyorlar, bizler de dinliyoruz ne kadar doğru olduğunu bilmeden.

 Geçtiğimiz hafta Rusya’da Devlet Başkanlığı seçimi vardı. Katılım oranı yüzde yüz değildi. Bu seçim üç gün sürdü ve uzaktan oy kullanımı bile yapıldı. Putin yeniden büyük bir çoğunlukla başkan seçildi. Bu seçimde yurt dışındaki Rusların nasıl oy kullandığı ve Moskova neden AGİT/ODIHR’den gözlemci davet etmedi, tabiî ki bunlar merak konusu oldu. Üç gün süren oylamanın sonuçlarının ardından Vladimir Putin resmen yeniden başkan seçildi. Seçmenlerin % 87.28’i veya 76.2 milyon Rus, rekor bir oranda mevcut liderine oy verdi. Vladimir Putin vatandaşlarına televizyonda yaptığı konuşmada böyle bir sonucun kendisinden daha büyük bir özveri gerektirdiğini söyledi. Seçim Komisyonu Başkanı Ella Pamfilova ise bu seçim “Yüksek kalitede” oldu ifadelerini kullandı.

 Rusya’daki seçimlere 87.576.075 Rus seçmen katıldı ve bu seçim, seçmen sayısının % 77.49’unun nihai katılımı ile sonuçlandı. Bu da Rusya’da ilk defa gerçekleşmiş oldu. Bundan önceki yüksek seviye 1991 yılında idi, seçmenlerin % 74.66’sı oy kullanmıştı.

 Şimdi bizi ilgilendiren önemli bir konu olan Rusya’ya yaptırımlardan söz edeceğim. Türkiye ve Rusya  Federasyonu’na, yaptırımlara uyma prosedürü konusunda ABD ile anlaşma sağlandı. Plana göre Amerikalı yetkililer öncelikle Türk meslektaşlarını Rusya karşıtı kısıtlayıcı önlemlerin şirketler tarafından potansiyel olarak ihlal edildiği konusunda bilgilendirilecek ve ancak daha sonra onları kara listeye alacak. Bundan önce Türk şirketleri Washington tarafından hiçbir uyarı yapılmaksızın kara listeye alınıyordu. 

Anlayacağınız gibi ABD ve Türkiye arasında, Rusya karşıtı yatırımlarda uyum konusunda yeni bir sistem üzerinde anlaşmaya varıldı. Daha önce Washington, Moskova ile ticari işbirliği yaptığından şüphelendiği Türk şirketlerine karşı derhal kısıtlayıcı tedbirler uygulamaya koyuyordu. ABD Türkiye ile temasa geçmedi ve soruşturma yapmasını talep etmemişti. Bu da büyük sorunlara yol açtı.

 Bu durum karşısında Amerikalı yetkililer yaptırımları ihlal eden şirketleri öncelikle Türk Hükümeti’ne bildirecekler ve bu şirketlerin Rusya Federasyonu ile ilişkileri hakkında gerekli bilgileri talep edecekler. Türkiye ise bu firmaları bağımsız olarak inceleyecek ve sonuçlarını ABD’ye raporlayacak. Bundan sonra ona göre tedbir alınacak.

Anlayacağınız gibi ABD, Türk şirketlerinin Rusya Federasyonu’na yaptığı yatırım ve ihracatı  denetleyecek ama nasıl olacak merak konusu.