"Bilgeliği seven" anlamına gelen filozoflar, tarih boyunca savundukları düşünceler ile insanlığa yön vermişlerdir. İnsanın insan olmasının en önemli özelliği akıldır. Aklın yetkinliği ise düşünce yetkinliği.  Bir kavanozda duran beyin ile insan kafatası içerisinde olan ve düşünme yeteneğine sahip beyin aynı şey değildir. Düşünmek;  bireyin kendisine sorular sorup cevaplar aramasıdır. İşte bu filozofların önde gelenlerinden bazıları “ İnsan nedir?” sorusuna cevap aramışlardır:
Aristoteles, insanı "doğası gereği düşünen bir hayvan" olarak tanımlamıştır.
“İnsan, öğrenen hayvandır.” demiştir Skinner ve başka bir filozof olan Descartes; İnsan, araştıran hayvandır. 
 Sokrates;  “İnsan, sorgulayan hayvandır.” 
 "İnsan, konuşan hayvandır" ifadesi, antik Yunan filozofu İoannis Stobaios tarafından söylenmiştir. 
"İnsan düpedüz bir hayvandır" ifadesini ise filozof Jean-Jacques Rousseau kullanmıştır. Rousseau, "İnsanın Doğası Üzerine İnceleme" adlı eserinde, insanın doğal durumu hakkında fikirlerini dile getirirken bu ifadeyi kullanmıştır.
Geçtiğimiz hafta yaşanılan vahim olaylar birbirini izledi. “İnsanlık nereye gidiyor?” ve hatta “İnsan nedir?” diye düşündüren olaylar silsilesi, insanın pek de düşünce yeteneğine sahip olmadığını,  çağımızın vebası haline gelen şiddet ve vicdansızlığın düşünme yeteneğimizin önüne geçtiğini bizlere bir kez daha ispatladı. 
Dehşetle izlediğimiz okuduğumuz haberlerde;
-Diyarbakır’da halk arasında “Filozof Ramazan diye bilinen Ramazan Pişkin, bıçaklı saldırıda öldürüldü." yazıyordu sosyal medyada. ‘’Diyarbakırlı Ramazan hoca’’ olarak tanınan Ramazan Pişkin’in İstanbul Fatih’te kendisine ait çay ocağında öldürülmesinin ardından ortaya çıkan detay hepimizi kahretti. Bir görgü tanığı, ‘’İşte gördüğümüz gibi namaz kılarken hainler bıçaklamış Ramazan hocayı. Namaz kılarken, zaten kanı orada belli’’ ifadelerini kullandı. “Su içene yılan bile dokunmaz” derken atalarımız,  bir insanı namaz kılarken/ibadet ederken öldürülmek! Bir cana kıymak! Düşünemeyen, düşünemediği için vicdan muhasebesinden uzak olan insan davranışından başka bir şey değildir.
“Yıkamakla geçmeyen tek pislik, kalplerde bağlamış haset ve art niyettir” der Şems. Aklını pislik bağlamış yıkamakla geçmeyecek kadar kirlenmiş başka biri daha bize diğer vahşeti yaşattı;
-İzmir’de, soğukta üşümesin diye araca aldığı yolcu tarafından saldırıya uğrayan şoför, hayatını kaybetti.  Hayatını kaybeden Oğuz Erge, 2 çocuk babasıydı...
Saldırgan, taksiciyi sebepsiz yere vurduktan “Bazı insanlara güvenmeyeceksin” dedi.
Taksici Oğuz Bey öldürüldü, iyilik öldü, insanlık öldürüldü!  Müsebbibi ise düşünemeyen, düşünemediği için vicdan muhasebesinden yoksun olan insandan başkası değildi…
Bitmedi…
-İzmir'de KADES ile polisten yardım isteyen kadın, gelen polisi silahla vurdu. Polisi vurduktan sonra sosyal medyadan canlı yayın açtı.
Aynı şey! Aynı düşüncesizlik, aynı vicdansızlık…
Şimdi sorarım size;  “İnsan nedir? “
Ünlü düşünürler insanı tanımlamak için her ne kadar; "İnsan doğası gereği düşünen bir hayvandır", "İnsan öğrenen bir hayvandır", “İnsan konuşan hayvandır” deseler de insan ile hayvanı karıştırmamak lazım. İnsanın çirkinliklerine, acımasızlığına, kirlenmişliğine hayvanlar alet edilmemeli. Sırf fikrini beğenmediği için hiç bir hayvan başka bir hayvanı öldürmez. Hiçbir hayvan bir başka hayvanı öldürüp canlı yayın yapmaz ve hiçbir hayvan kendisine iyilik yapana ihanet etmez.  Günümüzde insanlar,  vicdanı hayvanlardan öğrenir duruma gelmişken, gerçekten soruyorum; “İnsan nedir?” 
Ylz der ki; İnsan düpedüz insandır, hayvanların konu ile alakası yoktur.