Her yıl 1 Mayıs’ta İşçi Bayramı’nı Emek ve Dayanışma Günü adıyla kutluyoruz. İşçinin bayramı kutlayacak bir hali var mı; hiç hesaba katmadan, düşünmeden.

Böyle bayramları, ulus sahiplenmedikçe kafa karıştıran tablolar oluşuyor. Sıkıntıları ifade ederken öfke devreye giriyor, yumruklar sıkılmış, yakıp yıkmaya soyunmuş figürler, İşçi Bayramı’nın birer simgesi haline geliyor.

1 Mayıs’ı “Patron düşmanlığına” devşiren tablolar oluşuyor.

Bütün bunların temelinde; Türkiye’nin yaşadığı şu gerçek vardır.

Bir Mayıs

Türkiye, dünyada memurla işçinin ayrı tutulduğu nadir ülkelerden biridir. Gelişmiş ülkelerde böyle bir farklılık göremezsiniz. Bizde memur, ayrıcalıklıdır-ki bu, aslında tek parti döneminin mirasıdır-devletin koruması altındadır. Memur, kabahat işlese bile hemen kapı önüne konmaz. Mesai saatleri dışında çalışmaz, yeşil pasaport sahibi olabilir, dokunulmazdır. 

İşçi, daha korunmasızdır. Tek silahı sendikadır. Ama o silah da elinden alınmıştır. Toplu sözleşme, grev gibi hakları kısıtlanmıştır. Kapı önüne konması çok kolaydır ve çok da yapılmaktadır.

1 Mayıs’ta sıkılan yumruklar, yakıp yıkmaya hazır gibi görünen figürler, bu garabete isyandır aslında.

Onun için 1 Mayıs’ı işçisine sahip çıkan bir millet olarak bizler sahiplenmedikçe , hep aynı şey yaşanır; 1 Mayıs’ta memurlar tatil yapar, işçiler işbaşı. 

Hasanağa Bahçesi’nde işgal

Hasanağa Bahçesi, Bucalıların nefes aldığı nadir alanlardan biridir. Yaklaşık 150 yıllık bu bahçe, yemyeşil doğasıyla Bucalılara huzur ve mutluluk sunar.
İnsanlar, burada yürüyüşe çıkar, çocuklarını parklarda eğlendirir, piknik yapar, sonuçta stres atarlar.
Hasanağa Bahçesi’ne sivil araç girmesi yasaktır. Ne var ki, sahipleri bilinmeyen pek çok araç tarafından adeta işgal edilmiş durumdadır. Bunların çoğu resmi abilerin sivil araçlarıdır. Çocukların oyun alanlarına park ederler ve kural-mural tanımazlar.

Hasanağa Işgal Iki
Hasanağa Bahçesi’nin sorumlusu İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir. Belediye, bu kayıtsızlığa bir an önce el koymalı ve gereğini yapmalıdır. 
Bahçe içinde Motorlu Ekipler Amirliği bulunmaktadır ve bu Amirliğe ait resmi araçlar dışında hiçbir araca giriş izni verilmemelidir. Bu işgal, Hasanağa Bahçesi’nden yararlanmak isteyenlere ciddi rahatsızlık vermektedir.

Metro, ESHOT’a neden küs?

Metro treni, Konak istikametinden Fahrettin Altay’a geldiğinde şöyle bir anons yapılıyor:
“Fahrettin Altay, tramvayı kullanacak yolcularımız için son istasyondur.”
Metro ile Fahrettin Altay’a gelen yolcunun, geriye dönük sefer yapan tramvayla ne işi olabilir ki?
Bur ada ESHOT’un aktarma istasyonu var. Bu otobüsler, Narlıdere, İnciraltı, Güzelbahçe, Urla, Balıklıova yönüne gidiyor. Asıl anons bu otobüsler için yapılsa daha doğru olmaz mı?
Yolcu, tramvaya binip niye geri dönsün ki?
Vardır bir nedeni diyeceğim ama aklıma hiçbir şey gelmiyor.
Acaba Metro, ESHOT’a küs mü?

İBRAHİM ORMANCI

Meral Akşener  ''Hatıran Yeter'' şarkısıyla siyasete ve genel başkanlığa veda etmiş. Tarkan'dan ''Ahde Vefa'' bence daha iyi giderdi!
***
Japonya'da parmak izi ile alışveriş dönemi başlayacakmış. Türkiye'de tutmaz. Uçan kuşa borcu olan ve hakkında icra takibi olan milyonlarca insan nasıl cesaret edip parmak izi versin ki?
***
Dereyi görsen de paçayı sıvama. Çünkü dereler bile kurudu azizim!
***
Demokrasiler SANDIK rejimidir. USANDIK rejimi olmamalı hiç!
***
Sabahattin Ali'nin şiirindeki gibi  ''Benim meskenim dağlardır''  deyip villalarla donattık bütün dağlarımızı yahu!