İzmirli yazar Suphi Varım’ın, okuyucuyu kentin 1900’lü yılların başındaki eski kozmopolit günlerine götürdüğü “Dedektif Sokratis Polisiyeleri” serisinin son kitabı olan, “Sokratis Ölüler Şehrinde” kitapçı raflarındaki yerini aldı. Oğlak Yayınları’nın Maceraperest Kitaplar markasından çıkan kitapta Dedektif Sokratis, bu kez HansChristian Andersen’in 1841 yılında Smyrna’da notlarını tuttuğu defterin izinde, peş peşe işlenen cinayetlerin gizemini çözmeye çalışıyor.rnDaha önce profesyonel yönetici ve ekonomi doktoralı öğretim üyesi olan Suphi Varım, şimdi suç romanlarının usta bir ismi. Varım, Thule Büyücüsü isimli casusluk romanıyla polisiye dünyasına adım attı. Bu yapıtı “SimirnaÜçlemesi”nin Düello, Kâbus ve Gölge romanları izledi. Karanlıkta İki Ceset romanı, “Dünya Kitap 2014 En İyi Telif Polisiye Roman Ödülü”ne değer görüldü. Bu roman Yunanca da yayımlandı. “Kızıl Üçleme”nin ilk iki kitabı Smirna Kızılı ve Karanlığımın Kızıl Geçidi ile Dedektif Çırağı adlı ilkgençlik polisiyesini kaleme aldı. 2017 yılında Detektif SokratisPolisiyeleri'nin ilk kitabı, Sokratis'in Oyunları, Maceraperest Kitaplar'dan yayımlandı. Suphi Varım, halen polisiye edebiyat dergilerinde kuramsal makaleler yazıyor. İzmir’de yaşıyor.rnrnKapsamlı araştırmarnSuphi Varım, bir söyleşisinde, suç romanlarında hikayenin geçtiği dönem ve mekanların son derece önemli olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Tarihini çok iyi bildiğim ve orada yaşadığım için İzmir’e odaklandım. Polisiyede Gotik tarza özel bir ilgim var. Bu tarzın gizemini, esrarlı dokusunu en iyi İzmir’de yansıtabileceğimi düşündüm. Ayrıca suç romanlarının çoğu İstanbul’a odaklanmış durumda. Ben de İzmir’i ele alayım ve değişiklik yapayım dedim.”rnİzmir’in yüzyılın başındaki çok kültürlü yapısını kurgularken de hangi yöntemini izlediğini şu sözlerle açıklıyor Suphi Varım: “O devirleri anlatan bilimsel araştırmaları, fotoğraf ve kartpostalları, haritaları kullandım. Hâlâ İzmir’de yaşayan Rum, Yahudi ve Levantenlerin aile anılarından yararlandım. Bunları toplamak, sınıflandırmak da hayli zor oldu tabii. Ayrıca o yılların artık başka adlar taşıyan sokaklarında, caddelerinde de dolaştım. Kartpostallarda, fotoğraflarda gördüğüm evleri, kafeleri, tiyatroları, kiliseleri zihnimde canlandırdım.“rnrnYüz küsur yıl öncesinin İzmir’ini merak ediyorsanız, kentin çok dilli ve kültürlü olduğu günlere dönmek, o havayı solumak istiyorsanız, İzmirli Rum Dedektif SokratisEliseos’un maceralarını okumanızı öneririm.