Her 10 yılda bir olmak üzere (1960, 1971 ve 12 Eylül 1980), Türkiye’de gerçekleştirilen askeri darbelerin bireyler ve toplum üzerindeki etkileri bugüne dek birçok esere konu oldu. Özellikle 12 Eylül 1980 darbesi, Türk sineması ve romanında defalarca işlendi. Darbelerin yarattığı savruluş, bireyler ve toplum üzerindeki kalıcı ve yıkıcı etkileriydi bu eserlerde ele alınan. Roman alanında bunların başarılı örnekleri de oldu, yüzeysel kalan ve edebiyat tadı vermeyenler de.rnrnBugün hala nedenleri ve sonuçlarıyla tartışılan 12 Eylül Darbesi şimdi de; dünyada ve Türkiye’de giderek yükselişe geçen, okur sayısını da her geçen gün artıran polisiye romanlara konu oluyor.rnPolisiye ve gerilim romanları yazarı Erdoğan Eyrik’in son kitabı Ellipsis, 1980 darbesi öncesi yaşanmış kirli olayları ve yakın tarihimizi şekillendiren cinayetlerin sebep-sonuç ilişkilerinin günümüzdeki yansımalarını çarpıcı bir dille anlatıyor.rnEphesus Yayınları arasında çıkan kitapta, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Yüzbaşı İlyas Aydın gibi isimlerin başından geçen olaylar konu alınırken, tarihin en büyük diplomatik suikastlerinden biri olan ElromCinayeti’nin perde arkasındaki gerçekler kaleme dökülüyor ve ortaya, siyasi tarih ile harmanlanmış sürükleyici bir polisiye roman çıkıyor.rnrnYaklaşan fırtınarnKitabın tanıtım bülteninde şu ifadeler yer alıyor:rnHer şey bundan kırk sekiz yıl önce, tutuklu bulunan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının salıverilmesi için dönemin İsrail Büyükelçisi EfraimElrom'u kaçırarak ses getirecek bir eylem yapmak isteyen Mahir Çayan ve arkadaşları ile başlamıştı. Ellerinde taşıdıkları kırmızı ve beyaz karanfillerle, Taksim Harbiye arasındaki Divan Oteli ile aynı sırada bulunan bir apartmana yaklaştıklarında, bilmedikleri bir şey vardı. Bu eylem, tahminlerinin ötesinde öyle bir fırtına koparacaktı ki, sağcısıyla solcusuyla önüne kattığı ne varsa sürükleyip yok edecek, ülkeyi adım adım 12 Eylül’e taşıyacaktı.rnRomanın kişileri ise geçmişin intikamını almaya çalışan acımasız bir seri katil, gazete patronunu öldürmekle suçlanan ve cezaevinden tutuksuz yargılanmak üzere çıktığı ilk gün kendini bir dizi cinayetin zanlısı olarak bulan genç bir gazeteci ve ‘durugörü’ye sahip bir kadın. Romanın itiraf değeri taşıyan, nefes kesen bir takip ve bir kaçış öyküsü içerdiği de belirtiliyor.rnBir toplumun ortak hafızasında yer etmiş olan 12 Eylül Darbesi’nin, hayatın her alanına değinen polise romanda kendisine yer bulması kaçınılmazdı. Eyrik’in kitabı ilgiyle okunuyor. Darbelerin diğer polisiyelere de ilham vereceği şimdiden öngörülebilir.rn rn rn