Canımız yanıyor giden canlarla...rn“Siyanür” denen bir illet. Canları en kolay yoldan canından ediyor.rnSiyanür nedir?rnKimyasal anlamda siyanür, bir karbon ve bu karbona bağlı üç azot atomu içeren bileşiklere verilen isimdir. Siyanürün organik ve inorganik şekilde bulunduğu bilinmektedir. Endüstriyel anlamda üretilip, yine bu alanlarda kullanılan siyanür de oldukça faaldir. Siyanür, hidrosiyanik asit ve bu asitten türeyen metal tuzlarından meydana gelmektedir. Siyanürün kendisi ve türevleri, zehir maddeleridir.rnEvet siyanürün açıklaması yukarıda.rnPeki ya kıyılan canların açıklaması ne?rnGünden güne eriyoruz.rnEleştiriyoruz. Hep olumsuzlukları görüyoruz. Kim? Neyi? Nasıl? Yapmış sorularının cevaplarını bulamıyoruz. Aslında kaybolan ruhlarımızı arıyoruz. Bulmak isteyen mücadele ediyor. Bulamayan pes edip en kolay yolu seçiyor. Sizce diğer seçenekleri insan kendi mi yok sayıyor? Yoksa öğrenilmiş çaresizliğe mi sığınıyor?rnBence öğrenilmiş çaresizliğe sığınıyoruz.rnTüm kapılar kapalı. Odanızın camı yan binaya bakıyor ve güneş almıyor. Yapacağınız işler ya evininizi değiştirmek olur ya da perdeyi hiç açmamak. Elbette perdeyi açmadan yaşamak herkesin harcı değildir. İnsanız sonuçta nefes almamız gerek. Bir de kendini aşamayan ruhlarımız ile düşünelim. Devamlı şikayet. O perdeyi açamamayı ruh sıkıntısı haline getirmiş olma durumu ve daha nice olumsuzluk. Sonuçta perdeyi açan hayatta kalıyor. Çaresizliği öğrenenler ise...rnHadi gelin neymiş bu öğrenilmiş çaresizlik anlamına bakalım.rnKazanılmış başarısızlık sendromu veya öğrenilmiş çaresizlik sendromu, organizmanın göstermiş olduğu tepkilerin sonuca ulaşmaması durumunda, sonucu değiştiremeyeceğine karşı oluşan inanç ile gelen bir ruh hali durumudur.rnEvet şimdi düşünün. Siz mi öğreniyorsunuz? Size mi öğretiyorlar bu çaresizliği?rnLiteratürlerde bu şekilde açıklaması geçiyor.rnAma günümüzde anlamı bambaşka.rnÖğrenmiyoruz o çaresizliği.rnÖğretiyorlar.rnDizilerde ve filmlerde zengin ile fakir sınıf ayrımı yaparak,rnHaberlerde yapılan zamların hep olumsuzlukları verilerek,rnReklamlarda ihtiyacımız olmayan ürünleri ihtiyacımız gibi göstererek, alım gücümüzü sorgulayıp kötü hissettirerek,rn rnÇocuğumuza durakta otobüs beklerken bilboardlarda her cumartesi A marketine gelen indirimli oyuncağın fiyatının 50 lira olmasının doğal gösterilmesi ile,rnBelirli telefon markalarının en iyisi olduğunun radyolarda “şu kadar hafıza belleği” var demeleri ve bizim ulaşamamamız ilernVe biz ki öğrenmek yerine öğretenlerin baskısı altında yaşıyoruz. Bir siyanür ile kardeşlerimizi, abilerimizi, eşimizi, babamızı, annemizi, çocuklarımıza ve KENDİMİZE KIYIYORUZ(!)rnKendimize ve sevdiklerimize bir siyanür ile kıymayacağımız günlere.rnToprağınız bol olsun masum canlar...rnRahmetle...rn