Bugün sizlere kendimle ilgili bir hikaye anlatacağım. Babam 58 yaşında. İsmi Hasan. Esnaflıktan emekli. Neşe dolu, kahkahası meşhur bir adam. Hatta hiç unutmam bir gün Bergama’dan İzmir’e giderken otobüsün şoförü babamın beni otobüse bindirdiğini gördü. Sonra selamlaşıp, konuştular. Otobüs hareket etti ve adam bana, ‘Baban gibi kahkaha atanı görmedim. Çok neşeli biridir. Yıllardır tanırım Hasan abiyi’ dedi. Ben de, ‘Evet, öyledir’ diyerek kendi kendime ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha hissetmiştim. Bergama küçük bir ilçe, babanız esnafsa çarşıya çıktığınızda siz de otomatik olarak herkesin gözünde ‘Hasan’ın kızları’ olarak tanınırsınız. Tanıdıklarınıza ‘Hayırlı İşler’ demeden geçemezsiniz. Çünkü babanızdan bilirsiniz bir insanın bir insana laf atmasının nasıl güzel bir duygu olduğunu. İzmir’e ilk geldiğimde işe başlayınca beni gülümsemeyi bildiğim için uyaranlar olmuştu. Ama ben onlara yine gülmüştüm. Babamdan öğrendiğim bu eylem bana hayatta her zaman kazandırdı. Üniversite sınavları açıklandı. Tercihlerime asla karışmadılar. Tüm arkadaşlarım öğretmenlik yazdı. Ben ise gazetecilik. Sonra Konya’ya gittim. Babamın planlı oluşu sayesinde fakülteye yazılmak için gelen 2. kişi bölümüme yazılan ise 1. kişi olmuştum. Mesela planlı olmayı da babamdan öğrendim. Mezun oldum Bergama’ya geldim. Millet ‘Ee Gazetecilik okudun. Şimdi nerede çalışacaksın?’ dedi. Ailem asla baskı kurmadı. Babam, ‘Vardır yiyecek ekmeğin, hayırlısı olsun’ dedi. Mezun olduktan sadece 4 ay sonra işe girdim. Muhabirlik yaptım. Haberlerimle ödüller aldım. Ailem yine aynı mütevazılıkla yanımda durdu. Biz yine hep beraber güldük. Farklı bir kurumda işe başladım. İzmir’de tek başıma yeni bir düzen kurdum. Ailem hep ‘yaparsın’ dedi. Mart 2019’da köşe yazısı yazmaya başladım. Tabi ki en sıkı takipçim babam oldu. Bana bazen ‘Ne o yaşından büyük şeyler yazıyorsun. Yaşlandın mı?’ dedi, gülerek dalga geçti. Biz yine kahkaha attık. Kız çocukları güçlü olmayı en çok babalarından öğrenirler. İlk sevdikleri adam babalarıdır. İlk kavga ettikleri ve ilk kahkaha attıkları… Babamla önce baba-kız sonra arkadaş olduk. Hala da öyleyiz. Evet, sevgili babalar, kızlarınız sizden korkmasın. Arkanızda durduklarını bilsinler. İnanın öyle olduğunda aşamayacağı zorluk yoktur. Biz hayatta tek başımıza kaldığımızda, birine bağımlı olmamayı öğrendik. Güçlü durmayı. Kız çocuğu olduğumuz için erkeklerin yaptığını yapamazsınız demedikleri için güçlü olmayı başardık. Sevgili Babam, yazılarımı sıkı takip ettiğin için sana bu hafta ufak bir sürpriz yapayım dedim. İyi ki kahkaha atmayı, her ne olursa olsun unutup önümüze bakmayı ablamla bana öğretmişsin. Küçük cimcimen seni bu hafta köşe yazısına taşıdı. Örnek olan davranışların için sana çok teşekkür ederim. İyi ki varsın. Canım babam Hasan Geçer’e sevgilerimle…