İzmir olarak yaralarını sarmaya devam ettiğimiz 6,9’luk depremin üzerinden tam 2 hafta geçti. Çeşitli yardım kampanyaları başladı. Evlerinden olan ailelerimize yeni yuvalar için dört bir koldan toplandık. Herkes deprem bölgesinde gönüllü oldu. Yaşlı teyzelerimiz gençlerimiz hep birlikte yemek dağıttılar. Bu tablo bize toplum olmanın bilincini tekrar hatırlattı. Saçı açık ya da kapalı. Ojesi var ya da yok. Dış görünüşümüze bakılmaksızın yardım etme uğruna seferber olduk. Geride evladı için kendini feda eden annelerimiz kaldı… 30 Ekim, 28 Ekimin yarım gün, 29 Ekimin tam gün arada kalan 1 günün ise tatille birleştirildiği gündü. Anneler çocuklarıyla evde kalmanın sevinci ile başladılar güne. Birlikte uyandılar. Babaları işe yolladılar. Sonra yaşanan deprem… Kimi çocuğunu korumak için ölüme gitti. Kimi yaralı olmasına rağmen çocuğunu sakinleştirdi. Kimi ise anneliğin verdiği o cesaretle çocuğuna siper oldu. Son ana kadar dayandı. Ama direnemedi. Evet, hayat bu şekilde ilerleyen bir döngü. Aslına bakacak olursak deprem anneleri bize hayatın gerçeklerini tekrar sundu. Bir anne hayatında ne yaşarsa yaşasın çocuğuna hep gülümser. Hep güçlü durarak ona da güçlü olmayı öğretir. Kız olsun erkek olsun anne kelimesi tüm çocuklarda aynı hissi uyandırır. Güçlülüğü… Yılmaz birer savaşçıdır anneler. Deprem sebebi ile annesini kaybeden evlatlar anneleri ile ömür boyunca gurur duyarak onları kendilerine örnek alacaklar. Ömür boyu geçmeyecek bir iz. Belki de bazen isyan ettiren. Ama unutmadan bugünün o depremden sağ çıkan çocukları yarınların umutları olarak hafızalarımızda hep varolacaklar. Mucizenin adı olan Ayda hastane çıkışı çorapsız görüntüleniyor. Babasının kucağında üzerinde sadece montu var. Nasıl da duygu sömürüsü haline getiriyorlar. ‘Annesi hayatta olsaydı ayakları çıplak çıkarmazdı’ diye yazılar dolanıyor. Sosyal medya camiası isyanda. Baba dayanamayıp açıklama yapıyor, ‘Doktor ayaklarındaki yaralar sebebi ile çorap giydirmedi’ şeklinde. Anneyi, anneliği hemen bir sömürü haline getirmeyi başarıyorlar. Tebrik ediyoruz. Depremde hayatını kaybeden canım annelerimiz, biliyoruz ki babalarımız sizleri ölürken bile yaptığınız fedakarlık sebebi ile ömür boyu çocuğunuzu yetiştirirken örnek alacaklar. Biliyoruz ki sizden gördüklerini uygulayacaklar. Siz bakmayın üç beş kişinin duygu sömürüsü gönderilerine. Babalarımız çocuğunuzun ayağındaki yaralar için giydirmedi çorabını. Gözünüz arkada kalmasın annelerimiz. Mucizenin olduğunu evlatlarınızla bizlere kanıtladınız. Işıklar içinde uyuyun.