1959 senesinde bölgesel ligdeki takımların katılmasıyla kurulan Milli Lig’in 2022-2023 sezonu 2 hafta sonra bitecek ve her zaman olduğu gibi sadece bir takım şampiyon olacaktı, Galatasaray lig bitmeden önce şampiyonluğu garantiledi.
Lig başlamadan önce takımların yöneticileri, kadrolarını ligdeki mücadelede iddialı duruma getirmek için maddi imkanlarının ve bilgilerinin el verdiği ölçüde, teknik direktör ve futbolcu transferleri yaptılar.
Yazılı, görsel basın, TV’deki spor programlarında, emekli hakemler, eski futbolcular, sosyal medyadaki futbol uzmanı! yorumcular, teknik direktörlerden futbolculara, oyun sistemlerine kadar eleştirmedikleri hiçbir konu bırakmıyorlar, lig başlamadan şampiyonun kim olacağını ilan ediyorlardı.
Haftalar geçtikçe alınan sonuçlar doğrultusunda hayal kırıklığına uğrayan kulüp başkanları, yöneticileri, teknik direktör değişikliği yapıp taraftarlarının umudunu diri tutmaya, tepkileri başka yöne çekmeye çalışırlarken, taraftarların hakemleri, hakemleri atayan federasyonu, yetmezmiş gibi statta Cumhurbaşkanı ve hükümeti protesto etmelerine ses çıkarmıyorlardı.
Çok fazla futbolcu transfer etmek ve her sezon teknik direktör değiştirmenin işe yaramadığı, başarının olması için istikrarın olmasının gerekli olduğuna örnek olarak, Manchester United efsanesi Sir Alex Ferguson’un 13 lig şampiyonluğu ve iki Şampiyonlar Ligi, Galatasaray Teknik direktörü Fatih Terim’in 8 Süper Lig, 3 Türkiye Kupası, 5 Türkiye Süper Kupası, 1 UEFA Kupası yeterli olacaktır.
Kaybeden kulüplerin başkanları ve yöneticilerinin yaptıkları yanlışlıklar sonrası, başarısız olmaları ardından, daima başkalarını suçlamayı düstur edinmeleri futbolumuzu Edirne’nin ötesine götürememekte.
29 Ekim 2023 tarihinde, kuruluşunun 100. yılını kutlayacak olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, mayıs ayı içerisinde, Dünya üzerindeki 198 ülke halkına örnek olacak olgunlukta, Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimini yaptı.
Seçime katılan partilerden bazılarının yöneticileri, Anadolu insanının düşüncesinden, sözünden, desteğinden çok, emperyalist kapitalist sömürgeci ülkelerin kendilerine verdikleri desteğe, akıl hocalığına, yönlendirmelerine, dahili bedhah zümresindeki, sözde sanatçı, fondaş gazeteci, yazar, manda heveslisi politikacı, küfürbaz sosyal medya fenomenlerine, kamuoyu araştırmacılarına, inandılar, sözlerine önem verdiler.
Lig başlamadan, birtakım bilmişlerin bir takımı şampiyonu ilan etmeleri gibi, seçimlerde Türk halkının sağduyusunu, engin ferasetini, vatanının tek bir taşına verdiği önemi, milli birlik ve beraberliğini anlayamayan zatı muhterem, uyumsuz futbolculardan oluşan, takımını tanımayan teknik direktör atayan, başarısız sonuç sonrası, ara transferde kan uyuşması olmayan futbolcu transfer ederek şampiyonluk hayali kuran kulüp başkanı misali, şahsi ikbaline ulaşabilme uğruna, ‘’Halil İbrahim sofrası’’ adı altında, son düzlükte çeşitli vaatlerle, uyumsuz parti transferi yaparak Cumhurbaşkanlığı hayali kuruyordu. 
28 Mayıs 2023 tarihindeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde halkımız, 21 senelik istikrarın devamına karar verirken, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’ Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’’ – “Türk esirlik kabul etmeyen bir millettir” sözlerini takip ederek, ülkemiz üzerinde hesabı olan emperyalist kapitalist sömürgeci ülkelerin ve dahili bedhahların hesaplarını boşa çıkarmakla kalmadı. “Egemenlik verilmez alınır’’ sözünde anlatıldığı gibi, dünya üzerinde bir çok ülkeye örnek oldu.
Son seçimlerden sonra, sifoncu! sözde sanatçı, gazeteci, TV programcısı, bilim adamı, küfürbaz sosyal medya fenomenleri, Tik tokçu siyasetçiler, doğmamış çocuğa don biçen aklı evveller, sonuçların ne dediğini anlamak için şapkalarını önlerine koyarak biz nerede hata yapıyoruz neyi yanlış yapıyoruz demek yerine, karşı görüşteki insanlara, hakaret edip, küçük görüp, hatalarını halı altına süpürüp gizleyerek, parti içinde iktidar savaşı hazırlığına başladılar.
Girmiş olduğu 10 seçimde başarısız sonuçlar alan, ‘’ Yürüyüşümüz sürüyor. Ben buradayım, yürüyüşün öncüsü olacağım’’ diyen, şahsi ikbali için yanına aldığı benzemezler, terör destekçileri ve hiçbir dönem Türkiye’nin ilerlemesini istemeyen emperyalist ülkelerin desteği ile söz, söz, sana söz bahar gelecek derken vatandaşa güven telkin etmeyen zatı muhterem, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün iki büyük eserim dediğinden bir olan CHP’nin, kasetle geldiği genel başkanlığından ayrılması için, Namık Kemal’in hürriyet kasidesindeki şu iki mısra yeterli olacaktır: Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten. Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten.
Feraset sahibi Anadolu insanı, dün olduğu gibi bugün de, gelecekte de, maneviyattan yoksun, milli olmayan, bağımsızlığını tehdit eden hiç bir düşünceye eyvallah demeyecek, göz yummayacaktır.