Bir vakitler ülkemin insanı kahvelerde, aile toplantılarında, ya da bir vesile ile bir araya gelindiğinde Türkiye’deki demokrasi, tarım, endüstri, teknoloji üzerine fikir alışverişinde bulunmaya başladıklarında, ülkemizde bir şeylerin olmadığını, yapılamadığını beceriksiz olduğumuzu, elin oğlu yapmış azizim diye başlayan cümlelerle, kendi kendimizi küçük görmeyi matah zannederlerdi. Çoğunuz, 5 Ağustos 1925 tarihinde Junkers firmasıyla ortak (TOMTAŞ) Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi`nin uçak üretmek için Kayseri`de kurulduğunu bilmeyebilir. 1928 yılına gelindiğinde ise Junkers firmasındaki sıkıntılar yüzünden üretim durduruluyor, Ekim 1928 yılında TOMTAŞ iflasını açıklıyor, Junker firması hisselerini Tayyare Cemiyeti’ne devrediyordu. Sonrasında Tayyare Cemiyeti, şirketi 1930 yılında Milli Savunma Bakanlığı’na devrediliyordu. 1936 yılında Nuri Demirağ’ın kurduğu uçak fabrikası Türkiye’nin ilk uçak mühendisi olan Selahattin Raşit Alan’ın çizdiği uçak ile üretime başlıyordu.1939 yılında yerli paraşüt imalatını yaparken 1941 senesinde tamamı Türk yapımı ilk uçak, 1944 senesinde Dünya Havacılık Otoritesi tarafından A sınıfı yolcu uçağı kategorisine giren Nu D-38 1000 km menzilli 325 km hız yapan uçak imal ediliyordu. 1960 senesinde, Devrim arabasını engellemek için ellerinden geleni artlarına koymayan, bugün yaşayan torunlarının kendilerini utandırmadığı o günkü THK yetkili ve etkili değerli vatanseverlerinin! uydurdukları sudan bahaneler sebebiyle üretim durduruldu, fabrika kapatıldı. 1932 senesinde Kayseri Uçak Fabrikası ismini alan fabrika, 1940 senesine gelindiğinde; kadim dostumuz! arkamızı kollayan! ABD`nin (Dün olduğu gibi bugün de bizim ihtiyacımız olan her türlü hava savunma ve uçak ihtiyacımızı karşılıyordu…) “Marshall Yardımı” ! çerçevesinde üretimi durduruyordu ve 1950’den itibaren Kayseri Hava İkmal ve Bakım Merkezi oluyordu… Geçmişine göz attığımız havacılık tarihimizin atlattığı badireler sonrası bugün gelinen noktada, sözde vatansever olduğunu iddia eden gazeteci siyasetçi, sanatçı, güruhunun içinde bulunanlar ne diyorlar kısaca bir hatırlayalım, Babacan; “Geldiğimizde savunma sanayiine elbette dokunacağız”, CHP’li Tanrıkulu; ‘Bayraktar adlı silahlı insansız hava araçları sivil yurttaşları vurdu, öldürdü. Bütün alçaklığınıza rağmen bunu teşhir etmeye devam edeceğim.’ Bir örnek daha verip kapatalım; Bilge adam! Karamollaoğlu, rahmetli Erbakan’ın çok önem verdiği savunma sanayisinin bugün gelinen noktadaki durumu için; 'Savunma sanayiinde şunu yaptık bunu yaptık, Hepsi hikaye. SİHA’lar yapıldı ama bu Tayyip Bey'in değil SİHA’yı yapanların başarısı. Uçakları var, motoru nerede? Acaba MI6 mı (Birleşik Krallık Gizli İstihbarat Servisi) konu hakkında bilgi verdi dersiniz!. Cumhurbaşkanı olma iddiasıyla yola çıkan geçmişin büyük hesap uzmanı Kılıçdaroğlu,1960 senesinde Türkiye`de üretilmek istenen arabaya taş koyan seleflerini aratmayacak kadar gözünü karartarak; "Hani oturdular, büyük gösteriler yaptılar, iş adamları bir araya geldi. Bakanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları bir araya geldi. Otomobil üretiyoruz dediler. Nerede? Milleti kandırmak için, Türkiye otomobil üretir. Otomobil üretmek artık sıradan bir olay. Mesele nedir? Ürettiğin otomobili kime satacaksın?” diyebiliyordu. NATO ve yapılan çeşitli ikili anlaşmalarla bizimle dost olduklarını iddia eden kapitalist sömürgeci ülkeler, geliştirerek ürettiğimiz yüzde 93’ü yerli olan İHA ve SiHA’larla ile ilgili her türlü parçaya ulaşma imkânını kısıtlamak için ellerinden geleni artlarına koymadılar ve halen yıkım çalışmalarına devam ediyorlar. Kadim dostumuz! ABD, parasını verdiğimiz uzun zaman proje ortağı olarak yer aldığımız F35 uçaklarını ve F16 uçaklarının yedek parçalarını vermemek için ipe un seriyor. Kötü komşu adamı mal sahibi yapar sözünü gerçekleştiren Türkiye, yerli motorla uçacak olan milli muharip uçağı MMU’yu 2023 senesinin sonuna doğru semalarımızda uçuracak. Finlandiya’dan sonra İsveç’i NATO’ya dahil etmek için ülkemiz üzerine oynanan oyunlarına teröre verdikleri desteklerine, yaptırımlarına, başta ABD olmak üzere emperyalistler hız kesmeden devam ediyorlar. Silahların, paranın yanı sıra verdikleri helikopter düşünce, ABD basın sözcüsü ile TRT World Washington sözcüsü arasındaki konuşmadan bir bölüm. Paksoy: "Anlamakta zorlanıyorum.1000 askerli ABD üssü olan yerden kalkan helikopterlerden bilginiz yok muydu? Ryder: Dahil değildik. Detayları SDF'e sorabilirsiniz Paksoy: ABD'nin hiç bilgisi yoktu yani? Ryder: Dahil değildik. Sözlerimi spesifik seçiyorum. “ Emperyalist kapitalist sömürgeci ülkelerce ,terör ve teröristlere verilen destek, Cumhurbaşkanı olmak için her türlü tavizi veren, benden sonrası kıyamet olsa ne olur zihniyetine sahip Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurduğu partinin başına, emperyalistlerin kuklası FETÖ’nün kaset kumpasıyla gelen zatı muhterem, HDP’nin stepnesi durumundaki Yeşil Sol adayı Cengiz Çandar’ın K. Kılıçdaroğlu Kandille Müzakere etmeye ve Anayasayı değiştirmeye mecbur!, Van milletvekili adayı Sinan Çiftyürek; Meclis’te Kürdistan`a özerkliği konuşacağız deme cesaretini gösterebiliyorlar. Eline aldığı soğan ile ülkeyi nasıl yöneteceği konusunda ipucu veren sayın Kılıçdaroğlu neye mi güveniyor dersiniz? Tuvalet terliği koysalar oy vermeye tıpış tıpış gidecek, gözünü kan bürümüş, yüreğinde Erdoğan düşmanlığı olan kinli insanlar ve Engin Aysever gibi “Seçimde oyumu Kemal Bey`e vereceğim ama bunu vallahi de billahi de kafamı duvarlara vurarak yapacağım, büyük pişmanlık duyacağım” diyen, liste hazımsızlığının yol açtığı sağlıklı düşünceleri dumura uğramışlar güruhuna güveniyor olmasın! Vatana ihanet içinde olan dahili bedhahlar karşısında, İslam’ı özümseyen, vatanını ve milletini seven, kuvvetli ve her daim umut var olan insanlar aklı selim içinde emperyalizmin, NATO’cu işbirlikçilerin oyununa gelmeden öfkelenmeden gelecek için çalışmalarına devam etmek zorundalar. “Kuvvetli kimse, (güreşte hasmını yenen) pehlivan değildir. Hakiki kuvvetli, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir.”  Hadis-i şerif Not: Acil olarak TCG Anadolu`nun Ayşenur Arslan ve Orhan Bursalı’da sebep olduğu hazımsızlık, şişkinliğe iyi gelecek ilaç ve maden suyuna bol miktarda ihtiyaç vardır… Ona SİHA koyarsınız ama SİHA'yla kime nasıl kafa tutacaksınız? F-35'e mi?'. “Orhan Bursalı "Yukarıdan 2 bombayla... Neyse bu konulara girmek zor"