Sayılı günlere sahip olan, ayni gemide yolculuk yapan canlılardan insan sıfatı ile ayrılan, Allah’ın Kur’an-ı Kerim İsrâ Suresi 70. ayetinde açıkladığı gibi Eşref-i mahlukat olan, dünyanın her köşesindeki insan, dünyada vuku bulan her olaydan ister istemez etkilenmekte. İnsanların huzur içinde mutlu bir şekilde yaşayabilmeleri için dayanışma ve yardımlaşma önemli bir gerekliliktir. Eskiden her türlü maddi manevi yardımlaşma, cemiyetleri oluşturan insanlar arasında cemiyetleri sağlamlaştırmak ve bütünlüğünü korumak, devamlılığını sağlamak için yapıla gelmiş olsa da günümüzde daha geniş bir şekilde tezahür etmekte. Sosyal yardımlaşma, manevi destek ne kadar üst seviyede olursa toplum ahenkli, kurumları dengeli, düzenli, insanları da barış içinde mutlu yaşam sürerler. Tersi olduğunda, başta insan yaşamı, toplumsal düzen, kurumların dengesizliği ortaya çıkacağı için, geminin batması kaçınılmaz olur. Büyük bir bölümünün İslam dini mensubu olan Türk Milleti, günümüze kadar her dönemde kendisinden istenmeden her ihtiyacı olana maddi ve manevi desteğini vermekten geri durmamış, savaşta aman dileyen düşmanına merhamet etmiştir. İnancımız: zekatı (Kur’an-ı Kerim’de 32 farklı ayette anlatılmış) Namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin, sadaka vermenin güzel söz söylemenin (Güzel bir söz ve kusurları bağışlama, ardından eziyet gelen bir sadakadan daha hayırlıdır.) Bakara 263, düşenin elinden tutmanın, gönül almanın, insanları kırmamanın önemini, velhasıl malımızdan ve sevgimize kadar her şeyi insanlara yardım amacıyla verebileceğimizi anlatır. Anadolu insanının inancını ve sevgisini en iyi anlatanlardan biri olan, tasavvuf ve halk şairi Yunus Emre: Yaradılanı severim, Yaradan’dan ötürü sözüyle dile getirmiştir. Güzel hasletlerle donatılmış ülke insanımızı birbirine düşürme, parçalayıp bölmek, yönetmek için yüzyıllardır uğraşan, emperyalist kapitalist sömürgeci ülkeler ve bunların işbirlikçisi dahili bedhahlar, 100. yılına gelen Türkiye Cumhuriyeti üzerindeki kirli pespaye oyunlarını, 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanı ve Parlamento seçimleri öncesi zirve noktasına çıkarmalarına rağmen, 14 Mayıs günü, her dönemde ve her şartta olduğu gibi, feraset sahibi Anadolu insanının sağduyu duvarına tosladılar, toslamaya da devam edecekler… Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının belli olması üzerine, yazılı ve görsel basındaki fondaş köşe yazarları, TV programcıları, sunucuları, sözde sanatçı! prof. mahlaslı bilim adamı! akademisyen! siyasetçi! mahalli yöneticiler, sosyal medyadaki soytarı fenomenler! 6 Şubat 2023 günü meydana gelen deprem sonrası, deprem bölgesinde yaşayanlara yaptıkları yardımları, bölgedeki vatandaşların, yandaş oldukları siyasi görüşe oy vermedikleri için, burada tekrar yazmaktan hicap duyacağım hakaretleri, ağıza alınmayacak kelimelerle içlerindeki foseptik malzemesini dışarı çıkardılar, çıkarmaya devam ediyorlar. İkinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanabilmek için dün kara olan bu gün ak oluyor, devlete katil diyen hanım üç hilal altında yürüyor, aday olan zat, iki eliyle yaptığı zafer ve kalp işareti yerine, bozkurt selamı veriyor. Kılıçdaroğlu seçilirse ne olur sorusuna: “Türkiye’de iç savaş çıkar çünkü Kılıçdaroğlu ile beraber bir süre geçtikten sonra HDP, PKK desteği isteyecektir.” lafını unutan zat, Kılıçdaroğlu’na destek vermekte bir beis görmüyor. Ey nefis! sen şahsi ikbal için nelere kadirsin… İkiyüzlü davranışları, düşünmeden sarf edilerek söylenen sözleri ve vaatleri tekrar ederek sinirlerinizin bozulmasına vesile olmak istemesem de, Mâide Suresi 1. Ayet mealini: Ey iman edenler! Sözlerinizi yerine getirin. Hz. Muhammet (sav): Sözünde durmayan kimsenin dini olmaz. hadisini, Hz. Ali Efendimizin: “Söz verirken acele etme. Çünkü söz namustur.” vecizesini hatırlamamızın doğru olacağını düşünüyorum. Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız bu senede, vereceğiniz karar için, Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün 29 Ekim 1930 senesinde söylediği söz: Türkiye bir maymun değildir ve hiçbir milleti taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak ne de batılılaşacaktır; O, sadece özleşecektir. Yetecektir…