10 yıllık planınızı takıntı haline getirmek yerine bugün bu 7 adımı atın.
Özellikle girişimci veya pazarlamacı olarak kariyerinizin başındaysanız, bir pazarlama stratejisi oluşturmak kafa karıştırıcı ve bunaltıcı olabilir.
Bu kadar çok sosyal medya platformu, taktiği ve yaklaşımı varken ne yaptığınıza dair net bir plan oluşturmak zor görünebilir. Bir pazarlama stratejisi oluşturma ve takip etme düşüncesi sırtınızdan soğuk terler akmasına neden oluyorsa, size iyi haberlerim var; bu kadar karmaşık olmasına gerek yok.
Pazarlama stratejilerinin dipsiz kuyusuna dalmak pek çok profesyonelin karşılayamayacağı bir ayrıcalıktır. Bunu karşılayabilseler bile, mevcut bilgi miktarı gerçekten çok büyük olabilir.
Çeşitli seçenekler arasında boğulmak yerine, kısa ve uzun vadede işletmenize fayda sağlayacak küçük ama uygulanabilir adımlarla başlayabilirsiniz. Küçük başlamayı seçip net hedefler ve öncelikler belirleyerek, yavaş yavaş büyümenize ve ilerledikçe öğrenmenize izin vererek kendinize bir iyilik yapmış olacaksınız.
Her ne kadar çevrimiçi pazarlamanın bir stratejiyle başlaması gerektiğine inansam da, her tabanı, olası her hedef kitle grubunu ve henüz icat edilmemiş sosyal medya platformlarını kapsayan karmaşık 10 yıllık bir plana ihtiyacınız yok. Pazarlama teknolojisi hızla büyüyor ve gelişiyor, bu da buna ayak uydurmayı zorlaştırıyor.
Eski dönemlerde taşa yazılmış bir stratejiye sahip olmak yerine, onu esnek tutmaya ve ihtiyaçlarınıza uyum sağlamaya çalışın. Pazarlamada herkese uyan tek bir başarı tarifi yoktur.
Test edin ve ilerledikçe deneyin; bu, yaklaşımınızı hedeflerinize göre uyarlamanıza olanak tanır, tersi değil. Hedef kitleniz ve onların ihtiyaçları, hayalleri ve korkuları hakkında ne kadar çok şey öğrenirseniz, onların sorunlarını nasıl çözeceğinizi o kadar iyi anlayabilirsiniz.
1. Adım: Küçük Başlayın
Her şey müşterinizi anlamak, davranışlarını ve tercihlerini bilmekle başlar. Onları neyin harekete geçirdiğini öğrendikten sonra onlarla nerede bağlantı kuracağınızı bileceksiniz.
Hedef kitleniz hakkında öğrenerek edindiğiniz bilgiler çok karışık ve kafa karıştırıcı görünüyorsa, ürününüzden veya hizmetinizden geriye doğru ilerlemeye çalışın. Hedef kitlenizin sorununa bir çözüm sunmak istiyorsunuz, bu nedenle sorunun ne olduğunu, insanların nasıl hissettiğini, sorunla nasıl karşılaştıklarını vb. anlamak için adım adım geriye gidin. Bir çözüm bulana kadar bunu yapmaya devam edin. Müşterinize nasıl mükemmel hizmet verebileceğinize dair net bir resim.
Hedef kitleniz hakkındaki bilgilere dayanarak işletmenizi en iyi şekilde sergileyen bir sosyal medya platformunu seçebilirsiniz. Hepsinin, doğru kullanıldığında çevrimiçi görünürlüğünüzü artırabilecek benzersiz özellikleri vardır.
Mümkün olan tüm sosyal medya platformlarını aynı anda dengede tutan yerleşik işletmelerin gözünü kamaştırmayın. Herkesin Instagram kullanıyor olması, hedef kitlenizin orada olacağı veya görsellerin profesyonel uzmanlığınızı göstermenin en iyi yolu olduğu anlamına gelmez.
Adım 2: Tutarlılık Önemlidir
Bir platform seçin ve ona bağlı kalın. Hedef kitlenizin vakit geçirdiği ve bilgi tükettiği yer olduğundan emin olun. Paylaşım sıklığınızı seçin ve ona bağlı kalın. Gönderim için size en iyi ortalama sayıyı, zamanı ve günleri sağlayan birçok çevrimiçi kaynak vardır.
İster haftada bir ister ayda bir paylaşım yapın, bunu aynı gün ve kullanıcılarınızın en yoğun olduğu saatte yaptığınızdan emin olun. Buna bağlı kalın ve içeriğinizin değerli ve paylaşılabilir olduğundan emin olun.
Çevrimiçi varlığınız için sağlam bir temel oluşturduğunuzu hissettiğinizde, varlığınızın hacmini artırarak veya yeni sosyal medya platformları ekleyerek, yeni dijital içerik biçimleri üreterek veya yeni bir hedef kitleye ulaşarak ölçeğinizi büyütebilirsiniz.
Adım 3: Niceliğe Değil Kaliteye Odaklanın
Herkesi aynı anda eğlendirmeye çalışmayın. Seçtiğiniz bir hedef kişiyi veya sorunu ele alın, hedefli ve odaklanmış kalın. Ölçeği büyütmek her zaman küçültmekten daha iyi görünecektir.
Algoritmaların dijital pazarlama üzerinde güçlü bir etkisi vardır ve bu algoritmalar sürekli değişmektedir. Pazarlama profesyonellerinin uyanık olması ve değişikliklere göre harekete geçmeye hazır olması gerekir. Kesin olarak bildiğimiz bir şey var ki, algoritmalar insan davranışına uyum sağlayacak şekilde geliştirildi ve kullandıkları gösterge de etkileşim.
Daha önce web sitenize uzun biçimli ve SEO açısından optimize edilmiş bir içerik yerleştirerek Google’ı kandırabilirdiniz, ancak artık bu yeterli değil. Artık algoritma yalnızca içeriğin kalitesini ölçmüyor, aynı zamanda kullanıcıların içerikle ne kadar etkileşimde bulunduğunu ve onlara potansiyel olarak ne kadar değer sağlayabileceğini de ölçüyor.
Adım 4: Gösteriş Metrikleri Cesaretinizi Kırmasın
Takipçi sayıları gibi gösteriş metrikleri içeriğinizin gerçek değerini göstermez. Yirmi bin aktif olmayan takipçi, iki bin yüksek ilgili takipçiden daha az değerlidir.
Rakamların peşinde koşmak yerine, hayranlarınıza sorunlarını çözmeye yardımcı olacak veya bir şekilde hayatlarını iyileştirecek değeri sağladığınızdan emin olmalısınız. Çözdüğünüz sorunu mesajınızda tanımlayın ve gönderilerinizde ona geri dönün.
İş hedeflerinizle ilişkili olan ve işletmenizin büyümesini ve pazarlama çabalarınızdaki ilerlemeyi tam olarak gösterebilecek temel performans göstergeleri seçin. Neyi ölçeceğinizden emin değilseniz etkileşime ve potansiyel müşteri sayısına bağlı kalın. Bunlar pazarlama çabalarınızın ne kadar iyi çalıştığının gerçek göstergeleridir.
Adım 5: İleriyi Planlayın
Bir pazarlama takvimine sahip olmak, yapmanız gereken iş miktarı, içerik boşluklarınızın nerede olduğu, çevrimiçi görünürlüğünüzü nasıl artırabileceğiniz ve marka mesajınızın zaman içinde nasıl geliştiği hakkında net bir fikir edinmenize yardımcı olacaktır.
Sütun içeriğinizin ve konu kümelerinizin haritasını çıkararak, bunların etrafında fikir geliştirerek bir günde altı aylık veya bir yıllık içerik planının taslağını çıkarmak mümkündür. Fikirlerinizi amaca göre düzenlemek, içeriğinizi aşırı satış veya anlamsız görünmeyecek şekilde nasıl dengeleyeceğinizi gösterecektir.
Oluşturmanız gereken içerik miktarını, gönderi sıklığınızı 52 haftayla çarparak (yıl için önceden planlıyorsanız) kolayca tahmin edebilirsiniz. Haftada iki kez blogunuza yazmaya karar verdiyseniz, bu 2+52=104 blog yazısı olacaktır.
Önceden planlamak (ve içerik oluşturmak) size daha fazla esneklik sağlar. Ayrıca günlük programınızdaki zamanı da temizler, böylece son dakikada paylaşım yapma veya tutarsız olma konusunda endişelenmenize gerek kalmaz. Pazarlamanız ve içeriğiniz üzerinde çalışmak için özel zaman ayırmak, süreci daha verimli hale getiren bir odak noktası oluşturur.
Adım 6: İşbirliği Yapın
Başlangıçta, kaynaklarınız sınırlı olduğunda ve kendinizi bunalmış hissettiğinizde, işbirliği sizi kurtaracak tek şey olabilir. Size zaman kazandırır, yeni hedef kitlelere erişmenizi sağlar ve gelecekte işinize yarayabilecek iş bağlantıları oluşturur.
Diğer profesyonelleri blogunuzda bir misafir gönderisini paylaşmaya ve onu tanıtmaya davet etmek kadar küçük bir başlangıç yapabilirsiniz. Erişiminiz hala küçük olsa ve hedef kitle arzulanan çok şey bıraksa bile, girişimcilik veya yaratıcı yolculuklarının başında olan diğer insanlar için hala değerli olabilir. Her iki taraf için de otorite ve güvenilirlik yaratılmasına yardımcı olur.
Başkalarını projenize katkıda bulunmaya davet ederek içeriğinizdeki boşlukları doldurabilirsiniz. Keşfetmek istediğiniz ancak uzmanlığınızın olmadığını düşündüğünüz konular varsa, başka bir uzmanla güçlerinizi birleştirmek materyalinize daha fazla güvenilirlik katacaktır.
Adım 7: Test Edin ve Analiz Edin
Pazarlama faaliyetlerinizi optimize etmek için, sizin en iyi neyin işe yarayıp neyin yaramadığını tam olarak bilmeniz gerekir. Başlangıçta test yapmak, hedef kitleniz ve pazarlamanız hakkında bilgi edinmenin, teklifinizi şekillendirmenin ve mesajınızı geliştirmenin anahtarıdır.
A/B testiyle değişkenlerle oynayabilir, farklı yaratıcı projeleri hedef kitlelere göre test edebilir, mesajlaşmanızın ve e-posta iletişiminizin bazı kısımlarını ayarlayabilir, farklı platformlardaki performansı değerlendirebilir vb.
Analitik kısım ne kadar sıkıcı görünse de, pazarlama büyümesinin temel taşıdır. Etkileşim ve dönüşüm sayısı gibi basit göstergeler, işletmeniz için neyin en iyi olduğunu ve neyin gitmesi gerektiğini anlamaya başlamak için iyi bir yerdir. Performans sonuçlarına göre planınızı pazarlama çalışmalarından en iyi şekilde yararlanacak şekilde ayarlayabilirsiniz.
Burada hata yapmaktan korkmayın. Test yapmak bir sonuç değil, bir süreçtir ve sizi maliyetli hatalar yapmaktan kurtarır. İş yaparken içgüdülerinize güvenmek önemlidir, ancak bu duygunun rakamlarla doğrulanması daha da iyidir. Üzgün olmaktansa güvende olmak daha iyi.
Pazarlama stratejinizin karmaşık olması gerekmez, ancak bir stratejiye sahip olmak iş oyununuzu geliştirebilir. Müşterilerinize zaman ayırmaya değer değerli hizmetler sunarken, iş hedefleriniz ve bu hedeflere nasıl ulaşacağınız konusunda net olduğunuzdan emin olun. O zaman başarının yakında size geleceğinden emin olabilirsiniz.
