Ağustos ayının ortalarındayız, yaşı 70 ‘i geçmiş bir kişi olarak bugünkü hayat pahalılığını bu yaşıma kadar hiç görmedim, yaşamadım. Yaşım icabı devalüasyon, enflasyon gibi birçok olayı yaşadım ama şimdiye dek bu günlerde yaşadığımız her günkü fiyat ayarlamalarıyla karşılaşmadım bu yaşıma kadar..

Yaz ayları fakir ve orta tabakanın yiyeceği olan karpuz, peynir ekmek insanlar için artık hayal oldu! Marketlerde ve manavda çekirdeksiz karpuz kilosu 23 lira civarında satılıyor. Normali ise kilo olarak 14 lirayı buluyor, bir adet normal karpuz 80-90 lira civarında, bunun yanında peynir ise kilo fiyatı 250 lira,ekmek 200 gram 7 lira yani bir kilo ekmek 35 lira. Dün de gene çay ve şekere zam geldi. Gel de işin içinden çık bu fiyatlar karşısında.

Zeytinyağı bir ay içinde kilo bazında 100 lira zam gördü,bunun yanında birçok gıda maddesinin fiyatları arttı. Peki bu ayki enflasyon gene mi düşük çıkacak merak konusu olmaya başladı. Maliye Bakanı Şimşek’in, enflasyonda gerçek rakamları Türkiye İstatistik Kurumu’ndan istediği söylendi,aldı mı acaba? Geçen gün Cumhurbaşkanlığı’nda (Beş Tepe’de) hayat pahalılığı ile ilgili toplantı yapıldı ama ulusal gazetelerde bununla ilgili hiçbir haber yok!

Hükümet için emekli maaşları bir zulüm olmaya başladı, birde EYT’liler çıktı hükümetin başına, bu paraları nasıl vereceğim diye düşünmeye başladılar ve zamdan kaçındılar.Emekli böylelikle hayat şartlarına uyum sağlayamıyor.Dünya’da emekli maaşları en düşük ülkelerden biriyiz. Savaş halinde olan Ukrayna ve Rusya dahi emeklilerine bizden iyi bakıyor, hiç olmazsa enflasyon orada bu kadar yüksek değil.

İzmir 1970’li yıllardan bu yana hükümetlerden birçok yardımı alamadı ve kendi yağıyla kavrulmaya başladı. Bu nedenle İzmir için yapılacak plan ve projelerde gecikme yaşanmaya başlandı. Her seçimde İzmir halkı muhalefet oldu gelen hükümetlere, onlar da İzmir’e bazı yatırımları kısarak cevabını verdiler.

İzmir düşmana ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin’le Anadolu’da çağ açan bir şehirdir, Kurtuluş Savaşı’nın  sonunda düşmanı denize döken de bu İzmir şehridir.

Bunu tüm siyasetçiler iyi bilmelidir. İzmir başka şehirlere benzemez. Siyaset Anadolu’ya İzmir’den gider ve yön verir,çünkü Avrupa şehridir Ege’nin İncisi İzmir.

CHP’de sular duruluyor mu diyelim, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu “Ben Genel Başkanlığaaday değilim dercesine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na tekrar adaylığını açıkladı.

“İstanbul için yola çıkıyorum” diyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu “Uzlaşma benim kültürümde vardır, yanlışla uzlaşmam, sorumluluk duygusuyla hareket edeceğim” der. İşte burada CHP Lideri Kıçdaroğlu’namuhalefet olmayacağı izlenimini verdi İmamoğlu.

Merak edilecek bir konu var, İmamoğlu’nun yanına gelerek değişim isteyen kişilere ne olacak? Bunların yanında değişim isteyerek İstanbul’a giden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de var.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde neredeyse ilçe kongreleri bitti gibi, delegeler daha çok ağırlıklı Kılıçdaroğlu’ndan yana, bu durumda genel başkanın değişmesi mucize olur.

Ekrem İmamoğlu’nun en akıllı işi yaparak “Ben tekrar İstanbul için adayım” demesi de güzel…