Şu günlerde; adayların reklam için nasıl para harcadıklarını hep birlikte görüyoruz.
Çoğunun bunu kendi cebinden karşılaması imkansız.
O zaman devreye birileri giriyor.
O birilerinin amacı malum.
Ve sınırsız bir harcama gözleri kamaştırıyor.
Devlet, bu amacı sezdiği için olaya el koşmuş. Yargıtay, kişilerin siyasi bağışlarını 220 bin lira ile sınırlamış.
Uyuluyor mu? Elbette hayır.
Demokrat Parti İzmir milletvekili Haydar Altıntaş’la bu konuyu konuşuyoruz. “220 bin lira bugün çerez parası. Bunun 10-20 katını veriyorlar” diyor.
Ve o zaman propaganda denen olayda fırsat eşitliği yok oluyor.
Adayın liyakatı yok ama parası var, ipi daha kolay göğüsleyebiliyor.
Şimdi bu gelenek sürüyor mu, bilmiyorum. Eskiden büyük holdingler, siyasi partilerin hepsine aldıkları oy oranını dikkate alarak yardım yaparlardı.
Tanık olduğum bir şey olmuştu. Yaşar Holding, genelde Demirel’ci bir duruş sergilerdi. O yıllarda Bülent Ecevit, Yaşar Holding’in sunduğu bağışı kabul etmezdi. Bugün eğer bu gelenek sürüyorsa; holdingler 220 bin lira ile mi yetinecek?
Elbette hayır.
Başkan adaylarının çoğunun; seçildiği taktirde 5 yılda alacağı toplam maaştan çok bağış almalarındaki sırrı da çözmek gerekiyor ya…
Bu günleri de gördük
İzmirliler, hıyara salatalık derler.
En ucuz sebzedir. Birkaç yıl öncesine kadar, irileşmiş olanları kilosu 1-2 liraya satılırdı.
Kolay yetişir. Ama en ünlüsü de Çengelköy hıyarıdır. Biraz daha küçük ve kütürdür. Bu, her yerde yetişmez.
Sonuçta bu muhterem sebzemiz; allem etti kallem etti, en değerli sebzeler listesine girmeyi başardı. Kilosu 100 liraya satılıyor.
Fiyatı 5 yılda 100 kat arttı.
Kaba bir tabir vardır, o haltı işledi, ‘Hıyarlık etti.’
Olur mu olur
Biz, öteden beri aşırı sol partileri, din konularına biraz mesafeli bilirdik.
Ezber bozuldu, Türkiye İşçi Partisi, Buca’da başörtülü bir hanımı belediye başkan adayı ilan etti.
Dr. Özlem Avcı, genç bir politikacı. Çevresinde çok seviliyor ve Buca’ya bir şeyler yapmak istiyor.
TİP, Genel Seçimler’de Buca’da hiç oy almadı. Bu, ilçede taraftarı olmadığı anlamına gelmiyor. Seçim çalışması yaptılar. Ama Özlem Avcı, bu defa, Buca’lı TİP’çileri bir araya toplayacağa benziyor.
İBRAHİM ORMANCI
Ankara'dan abim gelmedi ama Ankara'daki abim Esra Erol'a çıkmış. Yenge evi terk etmiş de!
***
Et fiyatları acayip artınca, keşke döner yediğim için bana kızan vejetaryen nişanlımdan ayılmasaymışım!
***
Ah kavanoz dipli dünya ah. Kimisi iş yapamadığından dükkanını kapatır, kimisi de şımarıklıktan koskoca bir mekanı kapatır!
***
Ne acı değil mi? Kimi insanların hatalarını yüzüne vuracağım bir yüzleri bile yok!
***
Yaşam felsefem şu. Kralın soytarısı olacağına soytarının kralı ol!
