Yerel seçimlerle genel seçimler, bir birinden farklı şeylerdir.
Yerel seçimlerde ‘Kaleyi korumaya kafa yormak’ abeste iştigalden başka bir şey değildir.
Kale korunacaksa genel seçimde korunur. Yerel seçimde; hangi siyasi partiden olursa olsun, kente en iyi, en dürüst hizmeti sunan tercih edilir,
Çok hatalar yaptık. Kalenin müdafaasına soyunduk, sonunda boyumuzun ölçüsünü aldık.
Gün, mantıklı hareket etme günüdür. Gün, isabetli karar vermektir ve gün, mührü, doğru yere basma günüdür.
Kentimizin beş yılının kaderi, böyle mantıklı bir karara bağlıdır.
Her seferinde “Beyaz sayfa açıyoruz” hikayesiyle uyutulmuş bir milletin fertleri olarak artık işi ciddiye almak zorundayız.
Meclis adayları kim, öğrenmeliyiz. İçimize sinmeyeni silmeli, içimize sineni yazmalıyız.
“Blok parti-blok başkan” konusuna kafa yormalıyız.
Hiçbir şeyi kişiselleştirmemeliyiz.
Rastlıyorum. Adam diyor ki” Arıyorum, telefonuma çıkmıyor. Niye oy vereyim ki?”
Bir başkası, “Bir çayımı içmeye bile gelmedi. Benden oy yok” diyerek kesip atıyor.
Bunlar küçük hesaplardır ve değeri yoktur.
Onun için yerel seçimlere daha başka bir gözle bakmaya kendimizi alıştırmalı, adımımızı ona göre atmalıyız. Her oyun bir değeri var. Unutmayalım, bir oy farkla seçimi kazananlar oldu.
Onun için her oyun değerli olduğunu yarın gösterelim ve beş yılımızı kendimize zindan etmeyelim.
Oyum Mütahit Cüneyt’e!
Seçimlerde bağımsız aday olanlara bayılıyorum.
Cesaretlerine, harcadıkları paraya, özgüvenlerine hayranım.
Hangisiyle konuşsam, “Kazanma” azminden sıfır fedakarlık etmiyor.
“Göreceksin, kazanacağım” diyor.
Uçuk projeleri var. Çoğu çocukluğunu iyi yaşamamış. Özlemleri de bu yüzden çocukça. Ama hepsi de sıcak, sevimli.
Şimdi İzmir’de bunlara bir yenisi eklendi. Cüneyt Akel, bağımsız İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı.
Mesleğini de ‘Mütahit’ diye sunuyor.
Mesleğinin adının nasıl yazılacağını bilmiyor olsa da ben Cüneyt’e güveniyorum ve oyumu kendisine vereceğimi açıklıyorum. Mütahit olarak bu kente sunacağı projeleri büyük bir merakla bekliyorum. Ve müteahhit dostlarıma da ‘Oy verin’ çağrısında bulunuyorum. Hatta ekliyorum:
“Siz de kendinize ‘Mütahit’ deyin. Nedir o öyle müteahhit. Okuması da yazması da zor. Mütahit Cüneyt’i kendinize örnek alın.”
Bir-iki taraftar bulduğumu sanıyorum. Sonucu 1 Nisan’da göreceğiz.
Şu kararsız dedikleri
Politikayla pek ilgilenmezler. Düzeni eleştirirler ama onun değişmesi için fazla kafa yormazlar.
Her seçimde ‘Kilit’ rolü oynarlar. Kafa karıştırırlar. Sinir bozarlar.
Sayıları gittikçe arttığı için de sorun oluştururlar.
Demokrasiye katkıları yoktur.
‘Kararsız’ olmayı marifet sayarlar. Daha önemli konularla ilgilendiklerini söylerler ve sonra da sürpriz yaparlar.
Komün bir yapıları yoktur. Kuru yaprak gibidirler. En ufak bir esintiden etkilenirler. Bir sağa, bir sola uçarlar.
‘Kararsızlar’, kararlı olabildiklerinde ‘değerli’ olabileceklerini bilmeyenlere takılmış ve cuk oturmuş bir addır.
İBRAHİM ORMANCI
Karagözlüm efkarlanma gül gayri. Enflasyon düşüp, emekliye yansır yansımaz ordayım!
***
Çin'in özerk bölgesi Makao'nun yerel para birimi PATAKA bizim TÜRK LİRASI karşısında değer kazanmış. Sebep olanları PATAKLAMAK lazım!
***
Gençler sosyal medyada İngilizce-Türkçe karşımı bir yazı dili geliştirmiş. Sosyal medyada görünmez olmaya GHOSTİNG deniyormuş. Öneriyorum ; Sosyal medyadan sevgili aramaya da HÖST-İNG desinler!
***
AKP'li Şanlıurfa Belediyesi 3.5 ayda 48.5 milyon TL'ye aynı yerden halı almış. Bu HALI sevdalıları garibanın HAL'ini ne bilsin?
***
Yalnızca meraktan soruyorum. Tamam Avrupa ülkeleri Nazi kalıntısı. Eyvallah. Peki kitapçılarda gördüğüm Adolf Hitler'in ''Kavgam'' kitabını kim alıp, okuyor bu ülkede?
