Film izlemeyi seven kesimin, özellikle de aksiyon filmlerini izlemeyi seven bir kesimin çok rahat fark edebileceği can sıkıcı bir konu; benzer senaryolar. Son dönemde yapılan birçok işi izlerken keyif aldım. Daha önce de bahsettiğim gibi, Poor Things, Oppenheimer, Dune… Ancak izlemeyi en çok sevdiğim kategorilerden biri olan aksiyon kategorisinde, son dönemde ne izlersem izleyeyim hep aynı senaryoları farklı oyuncularla çektiklerine şahit oluyorum. Geçtiğimiz günlerde şu anda vizyonda olan “Ölümcül Sır” isimli filmi izledim. Sinemada keyifli bir vakit geçirmek için dünya para vermek zorunda kalışımız bir yana, filmin senaryosunda daha önce izlediğim hiçbir aksiyon filminden farklı tek bir yön yoktu. 

Bir kötü adamımız var, eski bir CIA ajanımız var, elbette bu ikisi eskiden en yakın arkadaşlar. Daha sonrasında, sahada hiç çalışmamış bir CIA ajanımız daha var ve bakın o da ne hikmetse kadın. Film ilerliyor, eski CIA ajanımız ilk önce teklifleri kabul etmiyor, daha sonra kendisine saldırı gerçekleşiyor ve teklifi kabul ediyor. Kötü adamımızı yakalamak için ise tüm CIA kurallarını çiğneyerek, herkesin canını tehlikeye atarak işleri çözüyor. Bu arada diğer kızımızla bir hoşlanma durumu da söz konusu elbette. İşe tüm bunlar, izlemesi en keyifli olan aksiyon kategorisinde bile insanın canını sıkabiliyor. Bu senaryoların artık bir fabrikadan çıktığını düşünen bir tek ben olamam sanırım. Biz farklı senaryolar izlemek için sürekli bir sanat filmi mi izlemek zorundayız?

Senaryo yazımı elbette büyük yaratıcılık isteyen bir iş, ancak bu gibi fabrikadan çıkma senaryolar üretilmesi, esere para kazandırmasından ziyade, sinema sektörüne yara açan hareketler gibi geliyor bana. Çünkü örneğin ben bir daha bu filme benzer afişi veya fragmanında aynı sahneleri gördüğüm bir filmi izlemek istemem. Hem para hem de zaman kaybı olarak görüyorum. Filmi izlerken sonunu zaten anlıyorsunuz. Sonuna geldiğinizde ise şaşırmadığınız için filmle ilgili konuşacak da hiçbir şey bulamıyorsunuz. Bu gibi filmlerin tonlarca para dökülüp sinemada gösterilmesine gerek olmadığını, pekala Netflix gibi bir platformda yayınlansa çok daha fazla gelir elde edebileceğini düşünüyorum. Sevgili film yapımcıları, sevgili senaristler, insanlarımız aptal değil. Lütfen eğer gerçekten iyi olduğuna güvendiğiniz bir senaryonuz yoksa, sinema perdesini meşgul etmeyin. Sevgiler…