Son dönem televizyon dizilerinde, birbirinin aynısı senaryolar gördüğümüzü defalarca konuşmuştuk. Bu diziler çoğalmaya devam ederken aralarından nadir de olsa bazı çiçekler yapraklarını salına salına açabiliyor. Çok fazla televizyon dizisi izlemeyen bir insan olarak, bu dönemde en beğendiğim dizilerden biri olan "Bahar" dizisinin, kadınlara olan önyargılarla birlikte, kadınların hayatlarına nasıl yön vermesi gerektiği konusunu nasıl anlattığını irdelemek istiyorum. Öncelikle dizinin oyuncu kadrosunun muhteşemliğini vurgulayarak başlamam gerekiyor. Demet Evgar'ı böyle güçlü bir kadın karakterle birlikte televizyonda izlemek büyük bir seyir zevki veriyor. Öte yandan, bir kadının hem anne, hem kadın olarak, yaşamında yoluna çıkarılan zorlukların aktarımı inanılmaz güzel. Evgar, oyunculuğuyla, jest ve mimiklerindeki ustalığıyla bu diziyi oldukça uzun bir süre sırtlanacak gibi gözüküyor.
Bahar karakteri, doktorluğa gönül veren bir kadının, hayatının tamamen nasıl değiştiğini ve aşık olduğu kariyerine 20 yıl sonra dönme çabasını anlatıyor. Bu noktada erkeklerin, kadınlara, her mecrada olduğu gibi, kariyer hayatlarında da nasıl zorluklar çıkardığını izliyoruz. Bahar karakteri, hayatında seçim yapmak zorunda bırakılan kadınların, ev hanımlığı ile kariyeri arasındaki sürüncemeleri işlerken, kadınların tüm zorluklara tek başına nasıl güçlü bir şekilde göğüs gerdiğini ilk gözden aktarıyor. Bir kadının hem anne, hem eş, hem de meslek sahibi olamayacağını empoze etmeye çalışan karakterleri, nasıl alaşağı ettiğini gördüğümde, kendi yaşadıklarım ve hayat yolculuğunda yaşayacaklarımı bir tokat gibi anlattı bana. Ve Bahar'ın tüm bu zorluklara müthiş bir şekilde göğüs germesi, kariyeri için 20 yıl geç kaldığını söyleyenlere, nasıl tokat gibi cevap verdiğini göstererek, bir kadın olarak bu toplumda aslında erkeklerden ne kadar daha fazla çabalamamız gerektiğini hatırlattı. "Cam tavanlar" sendromunun ne kadar doğru olduğunu ve bu hayatta kadınların önüne hiçbir şeyin altın tepsiyle sunulmadığını gösteren, eleştiri dolu güzel bir yapım. Bana göre, hayat yolculuğunda kariyerinden ve kendinden vazgeçmek zorunda olan kadınların izlemesi gereken, "Güçlü ol" diye bağıran bir dizi. Mutlaka tüm kadınların, senaryoları birbirinin aynısı olan saçma sapan dizileri bırakıp, bu diziyi izlemeleri gerekiyor.
