Yıllardır yazdığım köşe yazılarımda birçok konuya değindim. Bugün okuyacağınız yazımda da kahkaha atmanın önemine vurgu yaparak “Kahkahayı hafife almayın” diyeceğim okurlarıma. Çünkü kahkaha atıyor veya gülebiliyorsak bu demektir ki, yaşıyoruz.
Durumla ilgili bir başka ayrıntı ise şudur ki siz, yeni doğmuş bebeklerin kahkaha atmayı nereden bildiğini hiç merak ettiniz mi?
Bu durum sizde hiç merak duygusu uyandırdı mı? 
Bilimsel araştırmalar bebeklerin kahkaha atmayı öğrenmediğini, doğuştan biliyor olduklarını gösteriyor. Çünkü bebeklerin kahkahasının içten ve doğal olduğuna, nedensiz olduğuna, bu kahkahaların onun ebedi özünden geldiğine işaret ediyorlar.  çünkü o geçici olarak bebek bedeninde olan bilinçli ruh varlığıdır. 
Bebek kahkaha atıyorsa bu durum bize gösterir ki, onun sağlıklı, mutlu, sevecen olduğuna işaret eder. Ayrıca da onun hayatta kalacağını gösterir.  
Gülmek ve ağlamak aynı şeyin farklı yüzleri. Ağlamak gibi gülmek de önemli. Ağlamak gerektiği zaman ağlayamayan gülemez de.
Günümüzde insanlar ağlayamıyor ve bu yüzden de gülemiyor. İnsan duruma göre kahkaha atıyor veya ağlayabiliyorsa gerçekten yaşıyor demektir. Çünkü ölüler gülemez ve ağlayamaz. 
Yaşamımız boyunca atacağımız her kahkaha bizim her zorluğun üstesinden gelmemizi sağlayan faktörlerden birisi. İnsan hayatı boyunca kahkaha atarsa her zorluğu aşması mümkün. Gülünmesi gereken yerde gülebilmek, ağlanması gereken yerde de ağlayabilmek en yaşamsal olgulardan bir tanesi. Çünkü gülmek ve ağlamak hayatın en önemli dışa vurumları.
İçerisinde yaşadığımız günümüz toplumlarında, her alanda, insani ilişkilerde dejenerasyonun olumsuz etkilerini, insan olarak bizlerin, hepimizin üzerinde görmek mümkün. İnsan masumiyetini, saflığını kaybetmişse çocuksu kahkaha atması imkansız. Çünkü o insan ölülerin ciddiyetine sahiptir. Ciddileşen insan henüz ölmemiştir, yaşıyordur ama, kahkaha atmadığı için yaşayan ölü gibidir. 
Bebek büyüdükçe kahkaha atmayı unutuyor, ciddileşiyor. Yetişkin insan ancak fıkra dinlediğinde veya komedi filmi seyrettiğinde gülüyor. Nedensiz kahkaha atmayı unutuyor.
Hâlbuki bizler, hayatta kalmak için, zorlukların üstesinden gelebilmek için, espri yeteneğimizi geliştirmeliyiz. Çünkü zor durumda mizah yeteneğinin hayat kurtardığı, altı çizilmesi gereken bir gerçek. Kahkaha insana güç veriyor, enerjisini artırıyor.
Atacağımız her kahkaha ile içimizdeki yaşam enerjisinın canlandığını, pozitif enerjinin artmaya başladığını göreceğiz. İçten atacağımız bir kahkaha düşüncelerimizi durdurur, odaklanmamızı artırır ve böylece zihinsizliğin tadını çıkarırız. Kendiliğinden çabasız olarak ortaya çıkacak bu sonucu yaşamanızı ise sadece kahkaha sağlayabilir.
Günümüzde doktorların, hastalarının çabuk iyileşmelerini sağlayabilmek için kahkaha atmayı önerdiklerini biliyoruz.   
O nedenledir ki, “Kahkahayı hafife almayın, çok önemli, bizim için son derece yaşamsal bir olgu” diyorum.