Aslında he şey 10 Temmuz 2011’de başladı. 2011 yılında yapılan genel seçim öncesi miting meydanlarında Kemal Kılıçdaroğlu’nun hesap uzmanı olduğu hatırlatmaları, Erdoğan’a yönelik “sen benim girdiğim sınavlara bile giremezsin” söylemlerine meze olurcasına bir gece çıkarılan 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname marifetiyle;

1-) Maliye Teftiş Kurulu,

2-) Hesap Uzmanları Kurulu,

3-) Gelirler Kontrolörleri Başkanlığı kapatıldı.

Sonrasında maliye müfettişi, hesap uzmanı, gelirler kontrolörü olan denetim elemanları ile vergi denetmenleri birleştirilmek suretiyle tek ünvanda vergi müfettişi yapıldı.

2011 yılında kurulan Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı sonrası denetimin tek çatı altında toplanması, aradan geçen 13 yılın ardından istenilen sonuçları vermekten çok uzak kaldı.

Bu vebalin altında siyasi iktidar olmakla birlikte rahmetli kurucu başkan Adnan Ertürk, dönemin Müsteşarı Naci Ağbal ve yine dönemin Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci’nin de payı olduğunu belirtmeden geçmek istemiyorum.

Geçtiğimiz hafta Vergi Denetim Kurulu 2023 yılına ilişkin inceleme sonuçlarını da içeren faaliyet raporunu yayımladı. Gelin birlikte sonuçlara göz atalım.

2023 yılında GMSİ mükellefleri hariç 3.621.478 Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefi bulunuyor. Bu mükellef portföyü içince incelenen mükellef sayısı 60.242!

Bu veri dahilinde 2023 yılında inceleme oranı % 1,66. Geçmiş yıllarda da durum çok farklı değildi aslında. Sadece 2022 yılında % 2,26 idi, diğer yıllarda yine % 2’nin altında bir performans vardı.

(Matrah artırımı, 6 şubat depremi ve 14-28 Mayıs seçimleri nedeniyle incelemelerin kısmi olarak askıya uğradığını da belirtmemiz gerekiyor.)

Dolayısıyla gelinen noktayı analiz ettiğimizde 3.560.000 mükellef incelenmiyor ve biz kayıtdışı ekonomi ile mücadele edeceğimizi her yıl söylemekten çekinmiyoruz.

Pekala 60 bin mükellefin vergi incelemesine tabi tutulması neticesinde nasıl bir sonuç elde edilmiş! Toplam 17 milyar vergi tarhı istenmiş ve 37 milyar ceza kesilmiş. Bu rakam tahsil edilen değil, yani hazineye intikal etmiş bir tutardan bahsetmiyoruz.

Bu sonuçların 6 milyarı vergi 18 milyarı ceza olmak üzere sahte belge kullanma ve düzenleme fiillerinden kaynaklanıyor. Uzlaşma hakkı söz konusu değil, tahsili de biliyoruz ki çok mümkün değil. Dolayısıyla geriye kalıyor 11 milyar vergi ve 19 milyar ceza. 

Bu kısmın yarısı davaya gidiyor, dava sonucunda onanan kısım yine neredeyse yarı yarıya. O halde dava sonucunda hazine lehine kalan kısım 3 milyar vergi ve 5 milyar ceza.

Diğer kısmında uzlaşmaya gittiğini varsayarsak, cezaların yüzde 80’inin kaldırılması neticesinde 5 milyar vergi ve 2 milyar ceza kalıyor.

Toplamda maksimum hazineye girmesi beklenen rakam 15 milyar ki bu oldukça iyimser bir rakam. (Bu tutar da mükellefler tarafından ödenirse) Pekala Vergi Denetim Kurulunun personel harcaması dahil toplam bütçesi ne kadar? 4.5 milyar TL. 

O halde sonuç şöyle;

1-) 3.621.478 vergi mükellefinin 60.242 adedini inceliyoruz.

2-) Bu incelemeler neticesinde 4.5 milyar masraf yapıp 15 milyar tahsil (potansiyel) ediyoruz. Nette 10,5 milyar gibi bir rakam kalıyor.

3-) Hazineye intikal etmesi gereken tutar bütçe gelirinin 0.002’si.

Bu sonuçların sebepleri üzerine de birkaç kelam etmekte fayda var,

1-) Denetim tekniği olarak kapasite geliştirilmiş olsa da hala piyasa gerçeklerini kavramaktan çok uzak bir yapı var.

2-) Kalifiye müfettişler özel sektöre geçiyor ve kamu bu personelini mali sebepler nedeniyle elinde tutamıyor.

3-) Cezalarda caydırıcılık yeterli değil ve toplumsal olarak vergi ahlakı oturtulamıyor. Bunun da kendi içinde birçok sebebi var.

Neticeyi kelam, 2011 yılında Vergi Denetim Kurulunu kurduk ancak benimde uzun yıllar emek verdiğim yapının yeniden ele alınması ve uzmanların görüşleri çerçevesinde yapılandırılması gerekmektedir. Müfettişlerin nitelikleri artırılmalı beraberinde özlük hakları düzeltilmelidir. Vergi afları olağanüstü durumlar dışında çıkarılamamalıdır ve bu konuda Anayasanın 73. Maddesine hüküm konmalıdır. Vergi suçu işleyenlere yönelik yaptırımlar yüz kızartıcı suçlar gibi ağır sonuçlar vermelidir. Vergi mevzuatı yargı kararları da dikkate alınarak piyasa gerçeklerine uygun hale getirilmelidir ve söylenebilecek pek çok şey.