İzmir’de evinde ürettiği reçelleri mahallesindeki lokantalara satarak ticarete atılan 49 yaşındaki iş kadını Bedirhan Güven, 4 çeşitle başladığı reçel üretimini şimdilerde 27 çeşide kadar çıkardı. Evinde bir kavanoz reçelle işe başladığını şimdilerde ise günde 1 ton üretim yaptığını söyleyen Güven, ürünlerini Almanya ve Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan’a da ulaşan ürünlerinin tam not aldığını söyleyen Güven, “Hedefim Türk damak tadını Amerika’da Beyaz Saray ve İngiltere’de Kraliyet mutfağında tanıtmak” dedi.
Kral da yiyecek
Reçellerinin en büyük özelliğinin yüzde yüz şekerle yapılması olduğunu vurgulayan Bedirhan Güven, hedefinde Türk damak tadını dünyaya tanıtmak olduğunu aktardı. Güven şu sıralarda Amerika ve İngiltere ile ilgili ihracat prosedürlerinin tamamlanmasını beklediklerini belirterek şöyle konuştu: “Bizim en önemli özelliğimiz hazırladığımız reçellerin anne reçeli gibi katkı maddesiz olması. Ayrıca sıfır atık yöntemi ile çalışıyoruz. Yüzde 100 pancar şekeriyle yapılan reçellerimiz artık ev yapımından çıkıp endüstriyel üretim haline geldiği için dünya mutfaklarıyla da tanıştırmak istiyoruz. Şimdilerde ABD’de Başkanlık konutu olan Beyaz Saray ve İngiltere’de Kraliyet ailesinin mutfaklarına ulaştırmak için girişimlerimiz var. Prosedürleri tamamladıktan sonra inşallah bu gururu da yaşayacağız.”
Balkondan fabrikaya
Girişimcilik hikayesine evinin balkonunda başladığını; yaptığı reçellerin beğenilmesiyle işlerinin büyüdüğünü kaydeden Bedirhan Güven, “Ödemiş’te 2020 yılında pazardan 50 TL’ye aldığım malzemelerle evimin balkonunda reçel numuneleri hazırladım. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın (KOSGEB) desteğiyle işlerimi büyüttüm. Balkonda hazırladığım reçellerin önce kahvaltı salonlarına ardından marketlere kendi markamla sattım. Derken; Fransa ve Almanya gibi Avrupa’nın önde ülkelerden gelen tonlarca siparişle ihracata yöneldim” şeklinde konuştu.
Biber de var domates de
Acı biberden, cherry domates ve süt reçeline kadar 27 farklı reçeli satışa sunduklarının altını çizen Bedirhan Güven, “Aslında ilk başladığımda çıtır kabak ve portakal çiçeği olmak üzere 2 çeşit reçel yapıyordum. Geçen yıl bu sayıyı önce 22 çeşide çıkardım; şimdilerde ise acı biber reçeli ve cherry domates reçelinin de dahil olduğu reçel çeşidimiz 27’ye yükseldi. Aynı zamanda kuru domates imalathanemiz de mevcut. Yüksek miktarlarda olan talep nedeniyle kavanoz üretimden kova üretimine geçtik ve hacmimizi büyüttük” ifadelerini kullandı.
“Kadınlarla Çalışıyorum”
Tek başına başladığı hikayesinde kadın olmanın zaman zaman zorluklarıyla da karşılaştığını anlatan Güven, “Bana önce güldüler. ‘Yapamazsın’ dediler. Ama bakın günden güne işimi en kaliteli ve lezzetinden ödün vermeyerek genişletiyorum. Sıfır kilometre parayla çıktığım bu yolda benim gibi çalışmak isteyen ancak fırsat bulamayan kadınlarla yolumuz kesişti. Şimdi 4 kişilik bir ekibim var. İşin doğramasından parçalanmasına, pişirmesinden kavanozlanmasına varana kadar hepsini kadınlarla birlikte yapıyoruz” diye konuştu.
“Dayanışma varsa Üretim de Var”
Bedirhan Güven aynı zamanda hem pandemi hem de asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde sosyal sorumluluk bilinciyle de hareket ettiğini hatırlatarak depremzedelere ücretsiz reçel ulaştırdığını kaydetti. Güven şunları söyledi: “11 İlde yaşanan depremlerde damlaya damlaya göl olur düşüncesi ile biz de karınca kararınca elimizden geleni yapmaya çalıştık. Çünkü biz toplum olarak zor zamanlarımızda yaralarımızı birlikte sarmayı iyi biliyoruz. Deprem bölgesine reçel ulaştırdık. Ayrıca Malatya da deprem bölgesinde üreticilerimiz sıkıntıya düşmesin diye birçok ham maddeyi oradan aldık. Çünkü dayanışma varsa üretim, istihdam var demektir. Biz birlikte Türkiyeyiz derken aslında tam da bunu kastediyoruz.”
