David Lloyd George, 20. yüzyılın en etkili Britanya politikacılarından biriydi. Ancak siyasi kariyerinin parlak anları kadar gölgesinde kalan zor dönemler de oldu. Çanakkale Krizi, bu zor dönemlerden biriydi ve Lloyd George'un kaderini belirleyen önemli bir olaydı.

Lloyd George, Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere'nin başbakanı olarak ülkesini yönetti. Ancak Çanakkale'deki başarısız askeri operasyonlar ve beraberinde gelen istifa baskıları, onu politik arenada zorlu bir duruma soktu. İstifa etmek zorunda kalan Lloyd George, kariyerindeki en büyük düşüşlerden birini yaşadı.

David Lloyd George hayatı

David Lloyd George, 17 Ocak 1863'te Manchester'a bağlı Chorlton-on-Medlock'da dünyaya geldi. İşçi sınıfı kökenli, aslen Galli olan Lloyd George, Büyük Britanya'nın ilk ve tek Galli başbakanıdır. Eğitim hayatına başlamadan önce hukuk okuyan Lloyd George, 1885 seçimlerinde Liberal Parti'ye katılarak siyasi hayata atıldı.

Gladstone'un izinden giden Lloyd George, İrlanda'nın özerkliği için mücadele etti ve Galler'e benzer bir özerklik programı oluşturma çabaları gösterdi. Parlamentoya girdikten sonra özellikle Anglikan Kilisesi'nin resmi statüsüne ve Boer Savaşı'na karşı çıkışlarıyla dikkat çekti.

1905'te kabineye giren Lloyd George, maliye bakanı olarak görev yaptı ve İngiltere'de sosyal güvenlik sisteminin kurulmasında önemli bir rol oynadı. İşçi haklarını savunurken, Lordlar Kamarası'nın ayrıcalıklarına karşı mücadele etti ve aristokrasinin siyasetteki etkisini azalttı.

Çanakkale Krizi

Çanakkale Krizi sonucu istifa eden David Lloyd George kimdir? Yeni Bakış

Başbakanlık koltuğuna oturduğunda, I. Dünya Savaşı'nın son döneminde ülkesini beş kişilik "Savaş Kabinesi" ile yönetti. Paris Barış Konferansı'nda da önemli bir rol oynayarak, savaş sonrası düzenin şekillendirilmesinde etkili oldu.

Ancak Çanakkale Krizi, başbakanlığına son verdi. İzmir'in kurtuluşundan sonra Türkiye ile savaş tehlikesi ortaya çıktığında, Lloyd George'un savaş yanlısı tutumu Muhafazakâr Parti içinde ve kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açtı. Sonuç olarak, hükümet düştü ve Lloyd George'un siyasi kariyeri zirvesine ulaştı.

Sonraki yıllarda, Lloyd George hala siyasetin içinde olmasına rağmen Liberal Parti'nin marjinalleşmesine tanıklık etti. Özellikle II. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında, İngiliz-Alman barışını savunması ve Sovyetler Birliği'ne karşı tavizsiz bir tutum takınması tartışmalara neden oldu.

Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye'nin karşısında sert bir tutum izleyen Lloyd George, Yunanistan'ın Anadolu'ya asker çıkarmasını destekledi ve Sevr Antlaşması'nda Türkiye'ye verilen tavizlerin geri alınmaması için çaba gösterdi. Bu tutum, özellikle Türk kamuoyunda hala hatırlanan bir mesele olarak yer etmiştir.

Lloyd George, 26 Mart 1945'te 82 yaşında kanserden hayatını kaybetti. Ancak politik kariyeri ve etkisi uzun yıllar boyunca hatırlanmaya devam edecektir.

Kaynak: HABER MERKEZİ