Son dönemde yaygınlaşan kişisel gelişim kategorisinde, binlerce yazar, psikolog, psikiyatr ve kuramcıların, kendi araştırmaları, edindikleri tecrübeler ve aldıkları eğitimleri harmanladıkları kitaplar piyasada yok satıyor. Bu kitaplarda, kişisel gelişimden, alışkanlık kazanmaya, sosyal anksiyeteden, psikolojik tüm sorunlara aranan çözümler, insanların kendi gelişim yolculuklarına ışık tutmaya çalışırken, diğer bir yandan da, hazza ulaşmanın en kestirme yollarını bize sunmaya çalışıyor. Bu karmakarışık yolculuğun asıl anlamını, iyileşmenin aslında ne olduğunu, tam ve mutlak tatmine ulaşmanın yolunu ararken son derece dikkatli olunması gerektiğini belirten, İngiltere’nin önde gelen psikanalistlerinden Adam Phillips, son eseri “İyileşmek Üzerine” kitabında, kişisel gelişim furyasına eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Phillips, iyileşmenin asıl anlamını, bir kişinin iyileşme adı altındaki yolculuğunu, Freud, Winnicott, Masud Khan ve Bion gibi psikanalizin büyük kuramcıları ve William James ve David Hume gibi isimlerin düşünceleriyle harmanlıyor.

Dilek Köşe Foto-7

Phillips kitapta, “Bize tam ve mutlak tatmin vaat eden herhangi birine veya bir şeye karşı son derece dikkatli olmalıyız. Bu sadece öfke, şiddet veya hayal kırıklığı getirebilecek bir vaattir. Başka bir deyişle psikanaliz, yalnızca kurtuluş kültürlerini eleştirebilir ve onlara karşı bir panzehir olabilir. Tam tatmin sadece tanrılar, hükümdarlar veya tiranlar ve daha yıkıcı hırslarımızı taşımak ve kapsamak için yarattığımız figürler içindir” diyor. Yani aslında kişisel gelişim sürecinde asıl kurtuluşun, asıl iyileşmenin sadece bir panzehir olabileceğini söylüyor. Phillips, Freudyen psikanalizin tedavi için tıbbi modeli ele aldığından bahsederek, “Sadece bilinçli tercihlerin olduğunu düşünebileceğimiz bir yerde, Freud’un bakışıyla bilinçdışı tespitlerimiz vardır; arzumuzun ne olduğunu bildiğimiz zaman, daha zorlayıcı arzularımıza veya henüz istediğimizi dahi bilmediğimiz arzulara karşı sığınmış olabiliriz. Bizler kendi evimizin efendileri değiliz, bizler atı, atın gitmek istediği yönde sürüyoruz” diyor. Yani “Psikanalistin tedavi anlayışı, bilinçdışı bir şekilde hastanın tedavi anlayışı kadardır”. Dolayısıyla bu kitapta, iyileşmek üzerine takip ettiğimiz yolu eleştirmemiz gerektiğini ve bu yolda izlediğimiz adımların bizi, iyileştirmek adı altında nereye götürebileceğini irdelememiz gerektiğini iyi analiz etmemizi vurguluyor. Psikoloji ve psikanaliz ile ilgili kuramsal kitapları okumak isteyen herkese tavsiyemdir.