Zülfü Livaneli, NTV'deki "Empati" programında Ahmet Mümtaz Taylan'a ilginç açıklamalarda bulundu. Livaneli, takım veya parti tutamadığını ifade ederek, kendini sevdiklerine ait hissettiğini belirtti. İşte Livaneli'nin programda paylaştığı düşüncelerin detayları...
Takım Tutamıyorum ve Partiye Duygusal Bağ Kuramıyorum
Zülfü Livaneli, kendisinin ne takım ne de parti tutma eğiliminde olduğunu açıkça ifade etti. Ünlü yazar ve müzisyen, "Parti de tutamıyorum. İsmail Cem Galatasaraylı yapmaya çalıştı, Yaşar Kemal Fenerbahçeli yapmaya çalıştı, babam rahmetli de… Ait hissedemiyorum. Kendimi sevdiklerime ait hissediyorum" dedi.
Düşmanlık, Etki Büyüklüğü ile Orantılı
Livaneli, insanların etkisi ne kadar büyükse, onlara yönelik düşmanlığın da o kadar büyük olduğunu vurguladı. Özellikle Türkiye'deki sanatçılar arasında sevgi eksikliği olduğunu dile getirdi. Livaneli'nin sözleri şu şekilde devam etti: "Bizde sanatçılar birbirini sevmez! Türkiye’deki okur yazar çevre mi diyeceğiz, yarı profesyonel çevrenin durdurması oldu. Bir albüm yapıyorum hücumlar başlıyor. 1978’de Nazım Türküsü albümü çıktı, bir yandan Nazım Hikmet yaptım diye mahkemelerde hesap veriyorsun, bir yandan bütün aydınlar saldırıyor Karlı Kayın Ormanı ne biçim beste? Gencecik, dışarıdan gelmişsin, çocuk gibi bakıyorsun her şeye. Hayatımın en zor şeyi oydu, kendi ülkenin aydınları tarafından dışlanmaya çalışılmak, hayat boyu sürdü. Nazım’a da Yaşar Kemal’e de aynısını yaptılar. Ne kadar etki büyükse düşmanlık da büyük oluyor."
Zülfü Livaneli'nin bu açıklamaları, toplumun sosyal dinamikleri ve sanat dünyasının iç yüzü hakkında düşündürücü bir perspektif sunuyor.