Vatandaşlar, tarihi yapılar arasında önemli bir yere sahip olan zigguratlar hakkında bilgi arayışında. Zigguratlar, antik dönem uygarlıklarının yapısal ve kültürel mirasının önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Bu yapıların hangi uygarlığa ait olduğu ve ne amaçla inşa edildiği merak konusu olmaya devam ediyor.Peki Ziggurat nedir? Ziggurat hangi uygarlığa aittir? İşte detaylar...

Ziggurat nedir?

Ziggurat, piramitleri andıran tapınaklara verilen isimdir. Bu tapınaklar Mezopotamya topraklarında inşa edilmiştir. Farklı yapıları ve özellikleri ile dikkat çeken bu tapınaklar birçok farklı amaç için kullanılmıştır. Ziggurat kelimesinin karşılığı olarak Tanrıdağı anlamı kullanılmaktadır. Bu anlama bakılarak Zigguratların yapılma amacı daha iyi anlaşılabilir.

Ziggurat hangi uygarlığa aittir?

Elbistan'a yakın bir yerde, tarih boyunca büyük bir öneme sahip olan zigguratlar bulunmaktadır. Zigguratlar, Antik Mezopotamya vadisi ve İran'da yer alan teraslı piramitlere benzeyen tapınak kuleleridir.

Sümerlerden Babillere ve Asurlara kadar eski Mezopotamya'da zigguratlar, çeşitli tapınma amaçları için kullanılan yapılar arasındaydı. Bu zigguratların en eski örnekleri, basit yükselti platformları şeklindeydi ve MÖ 4000'li yıllara kadar uzanır. Daha sonraki dönemlerde, zigguratlar daha karmaşık bir yapıya sahip oldu ve MÖ 6. yüzyıla kadar kullanıldı. Zigguratlar, düz bir tepeye sahip olmalarıyla piramitlerden ayrılır. İlk krallık dönemlerinde basamaklı piramit tarzı zigguratlar yapılmıştır. Genellikle dikdörtgen, oval veya kare platformlar üzerine kurulan zigguratlar, piramit şeklinde tasarlanmıştı. Güneşte ısınan tuğlalar, zigguratların dış görünümünü oluştururdu ve farklı renklerde olmaları, astrolojik anlamlarıyla ilişkilendirilirdi. Zigguratlar genellikle 2 ila 7 katlıydı ve en üstünde bir tapınak veya türbe bulunurdu. Zigguratın zirvesine ulaşmak için ise rampalar kullanılırdı.

Mezopotamya'daki zigguratlar sadece ibadet yerleri değil, aynı zamanda tanrıların konuşlandığı yerler olarak da görülürdü. Zigguratlar, insanlar ile tanrılar arasındaki ilişkinin bir sembolü olarak kabul edilirdi. Her şehrin kendi tanrısı olduğuna inanılır ve sadece rahipler zigguratın içine girer, tanrıların gereksinimlerini karşılarlardı. Bu nedenle, rahipler Sümer toplumunun en etkili üyelerinden biri haline geldi ve tanrılarla doğrudan iletişim kurduklarını iddia ettiler.

Bugüne kadar bilinen 32 ziggurat bulunmaktadır, bunlardan 4'ü İran'da ve geri kalanları Irak'tadır. En son keşfedilen ziggurat, İran'ın merkezinde Tepe Sialk'ta bulunmuştur. Koka Zanbil, günümüzde en iyi korunan ziggurat örneklerinden biridir ve İran-Irak Savaşı sırasında bile ayakta kalmıştır. Tepe Sialk ise en eski ziggurat olarak bilinir ve MÖ 3000'li yıllara kadar uzanır. Zigguratların tasarımları, basit tepeye oturan yapıdan matematiksel ve mimari harikalara kadar çeşitlilik gösterir.

Özetlemek gerekirse, zigguratlar Antik Mezopotamya ve İran'da önemli dini ve kültürel yapılar olarak varlıklarını sürdürmüştür, insanlar ile tanrılar arasındaki ilişkiyi sembolize ederler ve bu bölgelerin tarihine derin bir iz bırakmışlardır.

Kaynak: HABER MERKEZİ