Hareketli yaşamın ve egzersizin sağlığa olan etkileri artık bilinen bir gerçek. Mayıs ayı için havalar serin gitse de aslında ezgersiz yapmak için en uygun zamandayız. Haziran ve temmuzda havalar iyice ısınınca yürüyüş ve ezgersiz yapmak daha da zorlaşacak.
Geçen 10 Mayıs, “Sağlık İçin Hareket Günü” idi. Bu vesile ile hareketli yaşamın insan sağlığına olan faydaları uzmanlar tarafından bir kez daha yinelendi. Bu isimlerden biri de Acıbadem Ankara Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Doç. Dr. Yeşim Çimen.
Çimen, 10 Mayıs “Sağlık İçin Hareket Günü” vesilesiyle, sağlığına önem veren herkese “her gün 30 dakika fiziksel aktivite” önerisinde bulunmuş.
Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerdeki insanların yüzde 60 ila 85'inin hareketsiz yaşam tarzı sürdüklerini aktaran Doç. Dr. Yeşim Çimen “Pandeminin de etkisiyle çocukların yüzde 70 kadarının fiziksel açıdan yeterince aktif olmadığı ve bu durumun da gelecekteki sağlık durumları üzerinde ciddi etkileri olacağı tahmin edilmektedir. Hareketsiz yaşam tarzı, kardiyovasküler hastalıklarla direkt ilişkili olup diyabet ve obezite riskini iki katına çıkarır ve bağırsak kanseri, yüksek tansiyon, osteoporoz, lipid metabolizması bozuklukları, depresyon ve anksiyete risklerini artırır” ifadelerini kullanıyor.
DSÖ’nün sağlıklı yaşam için her gün 30 dakikalık orta düzeyde fiziksel aktivite, sigaranın bırakılması ve sağlıklı beslenmeyi önerdiğini ifade eden Yeşim Çimen “Bir fizik tedavi uzman hekimi olarak en az haftada 3 kez 45 dakika süre ile egzersiz önersem de iş yoğunluğuna bağlı olarak düzenli egzersize her dönem vakit bulamayabiliriz. Böyle durumlarda alışkanlıklarımızı gözden geçirmeliyiz. Hareket etmemizi engelleyen alışkanlıklarımızı bırakmaya çalışmalıyız. Örneğin arabamızı uzağa park edip sabahları işe en az 15-20 dakika yürümek, iş yerine mümkünse bisikletle gitmek, asansör yerine merdiven kullanmak, ofis koltuğundan yarım saatte bir kalkıp etrafı dolaşmak da hareketsizliği önleyerek sağlıklı yaşamamıza katkıda bulunacaktır” diyor.
Doğru beslenme ile hareket etmeyi yaşamımızın baş köşesine oturtup, hem kişisel hem de toplumsal olarak daha sağlıklı hale gelebiliriz. Bunun için de haydi ezgersize!