Artan enflasyon ve Türk Lirası’ndaki değer kaybı nedeniyle iç pazarda vatandaş giyim almakta vazgeçerken dış pazarda da üretimden kaynaklı maliyet artışları özellikle Mısır ve Uzakdoğu ülkeleriyle rekabet şansını azalttı. Talepteki azalışın yanı sıra ihracattaki maliyet artışı ve pazar kaybı nedeniyle tekstil ve konfeksiyon sektörü fabrikalarını Mısır’a taşımaya başladı. Yurtdışındaki fabrikasında çok daha ucuza ürettiği ürünleri yurtiçinde daha ucuza satan firmalar, diğer işletmelerin satış yapmasını da zora sokuyor. Zorlanan ve borçlarını ödeyemeyen firmalar ise 2025 yılında işlerin değişeceği inancıyla ‘iflas’ istemek yerine ‘konkordato’ talebinde bulunuyor. Talebi kabul edilen fabrikalar borçlarını bir süre daha erteletip rahat bir nefes alabiliyor.

Burak Sertbas 1

KONKORDATO ŞAMPİYONU

Bu yıl ilk 3 ayında konkordato talebinde bulunan firmaların yüzde 10’u tekstil ve konfeksiyon sektöründe yer alarak sektör bazında birinciliği elde etti. Sektörde konkordato talebinin yıldan yıla üst sıralara çıktığını söyleyen Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) Başkanı Burak Sertbaş, “Geçtiğimiz yıllarda tekstil sektörü Konkordato da 2’nci sıradayken bu yıl 1’nci oldu. En fazla konkordato ilan edilen sektörlerde liderliğe yükselen tekstilde şirketler çözümü fabrikalarını yurt dışına taşımakta buluyor. Fakat bu durum, fabrikası ülke içinde olan firmaların daha yüksek maliyetle üretim yapması nedeniyle satışlarını olumsuz etkiliyor” dedi.

“YAZLIĞI SATIP BORÇ ÖDÜYOR”

Bir yıldan beri ‘zarar ediyoruz’ çığlığı attıklarını da sözlerine ekleyen Burak Sertbaş, “Gerçekten zarar ediyoruz. Elimizdeki, avucumuzdaki son paraları harcıyoruz. Hatta çoğu arkadaşımız sırf işini devam ettirebilmek için yazlığını, evini, arabasını satıp borçlarını kapatmaya çalışıyor. Çünkü bizler fabrikalarımızı kapatmak istemiyoruz. Hem o kadar insan evine ekmek götürüyor hem de içerideki ekipmanlar çok kıymetli. Bir de ‘her şey düzelecek’ beklentisiyle müşterilerimizi kaybetmemek için maliyetinin bile altında üretim yapıyoruz. Çünkü bu saydıklarımı kaybettiğimizde bir daha toparlamak çok zor. Açıkçası beklediğim düzelmeler olmazsa, ümitler boşa çıkarsa ben kendim 2024 yılı sonuna kadar ancak idare edebilirim. Sektördeki genel eğilim de bu yönde” ifadelerini kullandı.

GÖZLER 2024 SONUNDA

Enflasyonda düşme beklentisi ve asgari ücrete ikinci bir zammının olmayacağının söylenmesinin sektörü bir nebze de olsa umutlandırdığını açıklayan Sertbaş, dövizdeki ufak kıpırdanmaların da etkisiyle ikinci yarıdan itibaren daha rahat fiyat belirleyebilir olacaklarını aktardı. Sertbaş, “Son çeyrekte de Avrupa’da büyüme bekleniyor. Eğer bu gerçekleşirse 2025’in ilk aylarında bizim de siparişlerimiz artar. Uluslararası çok büyük giyim firmaları Türkiye’deki fason üretim siparişlerini hala devam ettiriyor. Ama küçük ve orta ölçekli yabancı firmalar maliyetlerin daha düşük olduğu ülkelere yöneldi” diye konuştu.

Hayati Ertuğrul (2) (1)

“MAYIS KARANLIK”

Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) Başkanı Hayati Ertuğrul, enerji fiyatları, baskılanan kur, yüksek enflasyon gibi sorunlar nedeniyle 2024 için bir beklentiye girmediklerini belirtti. Fiyat tutturmakta zorlandıklarını söyleyen Ertuğrul, “Mayıs ayına kadar firmalar, geçen yıldan aldıkları siparişleri yetiştirip teslim edecek. Fakat Mayıs’tan sonra yeni sipariş gelmesi çok zor olacağından bu dönemden sonra firmalarda iflaslar, kapatmalar çoğalacak. Yani Nisan sonrası karanlık gözüküyor” dedi. Firmasını kapatan işadamlarının farklı sektörlere girebileceği gibi yurtdışındaki işlere de yönelebileceğini kaydeden Ertuğrul, “Yurtdışı pazarı maalesef elden gidiyor. Sektörü kurtaracak adımların atılmaması, ihracatçılar için düşük faizli reeskont kredilerine bile ulaşmakta zorlanmamız açıkçası hükümetin bizi gözden çıkardığını düşündürüyor” şeklinde konuştu.      

Yasar Zengin.jpg

İFLAS ÖNCESİ SON ŞANS

İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Yaşar Zengin, işletmelerin ortak sıkıntısının talep azalması olduğunu, azalan talebin de karlılığı ve üretimi düşürdüğünü böylece firmaların borçlarını döndürmekte zorlandığını söyledi. Konkordato sürecinin  firmaya bir anlamda işini devam ettirmesi için borçlarının yeniden yapılanmasını sağladığını aktaran Zengin, “Amaç herhangi bir haciz işlemi nedeniyle işletmenin faaliyetlerinin durdurulmasını önlemektir. Alacakların tahsili, borçların ödenmesi süreci dondurulup işletmenin kendisini toparlaması sağlanıyor.

Kaynak: Murat Ervin