Düzenli beslenme ve diyet, doğurganlık üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Kemal Atasayan, doğurganlığı artırmak isteyenler için gücü yükseltmenin önemine dikkat çekti. Atasayan, yağların doymadığını, tam tarihlerin, baklagiller, meyve ve sebzeler, çeşitli protein kaynakları ve tam yağlı süt ürünleri açısından zengin bir diyetin doğurganlığının artırılabileceğini belirtti.

Dünya çapında kısırlık, en az 50 milyon çift oluyor ve 6-7 çiftten biri kısırlık sorunu yaşıyor. Yakın tarihli araştırmalar, 20-24 yaş arası doğurganlığın %45 oranında azaldığını ve erkeklerde spermlerin son elli yılda %50 oranında düştüğünü ortaya koyuyor.

Diyetin doğurganlık çevresinin genişliğini vurgulayan Atasayan, sağlıklı bir diyetin hamileliğe sağlıklı bir başlangıç ​​yapmaya yardımcı olduğunu ifade etti. Özellikle polikistik over sendromu (PCOS) olan kadınlar için besinlerin bir kahvaltının genişletildiğini belirtti. 2021 yılında yapılan bir incelemede, günün erken saatlerinde daha yüksek kalori alımının PCOS hücrelerini iyileştirebileceği ortaya konmuştur. Atasayan, yüksek proteinli ve düşük karbonhidratlı kahvaltılar önerdi.

saglikli-bir-hamilelik-icin-bilmeniz-gereken-10-temel-ipucu (1)

Omega-3 yağ asitlerinin önemine dikkat çeken Atasayan, sağlıklı yağların doğurganlık ve genel sağlık açısından kritik olduğunu söyledi. Omega-3 yağ asitleri içeren yağlı balık, keten tohumu, chia tohumu ve ceviz gibi besinlerin tüketilmesi önerildi.

Karbonhidrat alımının azaltılmasının özellikle PCOS'lu kişiler için faydalı olduğunu Atasayan, düşük karbonhidratlı bir beslenme planının takip edilmesi tavsiyesinde bulundu. Karbonhidrat miktarının yanı sıra de önemli olduğunu vurgulayan Ata sırasayan, rafine karbonhidratların en az indirilmesi işleminin olduğunu belirtti. Rafine karbonhidratların hızlı emilerek kan şekeri ve insülin seviyelerinde ani artışlara neden olduğunu ve bunun yumurta olgunlaşması ve yumurtlama üzerinde olumsuz etkiler yarattığını açıkladı.

Yaşamın gıdaların önemine değinen Atasayan, yaşam oranının yüksek ve ilave şeker oranının düşük bir diyetin kadın doğurganlığını artırabileceğini belirtti. Tam tahıllar, meyveler, sebzeler ve fasulyeler gibi lifli gıdaların tüketilmesi önerildi.

Akdeniz tarzı bir diyetin doğurganlığını artırabileceğini söyleyen Atasayan, bu diyetin balıkla yüksek, kırmızı ve işlenmiş etlerin düşük olduğunu söyledi. Ayrıca antioksidanlar ve omega-3 yağ asitleri açısından zengin olan Akdeniz tarzı diyetlerin tüp bebek gibi yardımcı üreme teknolojilerinin sürdürülmesini takiben daha yüksek canlı doğum oranıyla ilişkili olduğunu ifade etti.

Doç. Dr. Kemal Atasayan'ın bu önerileri, doğurganlığını artırmak isteyenler için önemli bir rehber niteliğinde. Sağlıklı bir beslenme düzeni, doğurganlığını desteklemenin yanı sıra hamileliğe de sağlıklı bir başlangıç ​​yapmaya yardımcı olur.

Muhabir: DOĞUKAN FİKRİ FİDAN