Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Edanur Usta, sütün dengeli beslenme için önemli bir besin kaynağı olduğunu belirtti. Usta, memeli canlıların ilk besin kaynağının anne sütü olduğunu ve bunun kemik kütlesi oluşumu açısından çok önemli olduğunu vurguladı. "İnek sütü, dünya çapında dengeli beslenmenin önemli bir parçasıdır" dedi. Sütün doğal bir kalsiyum kaynağı olmasının yanı sıra fosfor, magnezyum, çinko ve selenyum gibi mineraller ile A, D, E vitaminleri, tiamin ve riboflavin gibi vitaminler içerdiğini ifade etti.
Süt ürünlerinin çocuklarda diş ve kemik sağlığını desteklediğini, yetişkinlerde ise kalp-damar hastalıkları, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmaya yardımcı olduğunu belirtti. Türkiye Beslenme Rehberi'ne göre, 7 yaş ve üzeri bireylerin günlük üç porsiyon süt ve ürünleri tüketmesi öneriliyor. Ancak Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması verilerine göre, 15 yaş ve üzeri bireylerin bu öneriyi karşılamadığını söyledi.
Bitkisel sütlerin popülaritesinin arttığını belirten Usta, bu tür içeceklerin besin bileşimlerinin hayvansal sütlerden farklı olduğunu ve süt grubundan sayılmadığını dile getirdi. Marketlerde satılan bitkisel sütlerin içeriğinde genellikle düşük oranda ana besin bulunduğunu ve bu sütlerin kalsiyum ve vitaminler açısından zenginleştirildiğini vurguladı. Bitkisel sütlerin lezzet açısından çeşitlilik isteyen, sütün hazmıyla ilgili zorluk yaşayan veya vegan bireyler için alternatif olabileceğini ancak süt ve süt ürünleri grubunu tam olarak karşılamadığını belirtti.
Süt tüketiminde dikkat edilmesi gereken iki temel reaksiyonun laktoz intoleransı ve inek sütü proteini alerjisi olduğunu belirten Usta, laktoz intoleransı olan bireylerin yoğurt tüketimini önerdi. İnek sütü proteini alerjisinin genellikle çocuklarda görüldüğünü ve zamanla geçtiğini söyledi.
Süt tüketimiyle ilgili bazı endişeler bulunduğunu, bunlar arasında kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkiler, kemik kırılmaları, kanser gelişimi ve deri kalınlaşmasının yer aldığını belirtti. Bu endişeleri kanıtlayacak yeterli bilimsel verilerin olmadığını, hiçbir besinin tek başına bir hastalığı önleme gücünün bulunmadığını vurguladı.
Süt çeşitleri konusunda açıklamalarda bulunan Usta, kalp-damar hastalığı olan, kan yağları yüksek seyreden veya obez bireylerin yarım yağlı inek sütü veya keçi sütü gibi yağ içeriği düşük sütleri tercih etmeleri gerektiğini belirtti. Fermente ürünlerin tüketimine öncelik verilmesinin önemini vurguladı.
Süt alerjisi, kronik mide ve bağırsak hastalığı olan, tiroit hastalığı olan ve akneye yatkın cilde sahip bireylerin süt tüketimine dikkat etmeleri gerektiğini belirtti. Sütün mikroorganizmaların gelişmesi için uygun bir ortam olduğunu belirten Usta, çiğ süt tüketiminin tehlikeli bakteriler içerebileceğini ve pastörize edilmiş sütlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
