Geleneksel Türk sporları arasında yer alan ve yüzyıllardır köklü bir tarihe sahip olan boğa güreşi, adeta bir kültürün simgesi haline gelmiştir. Ancak, hala birçok kişi tarafından tam olarak anlaşılamayan bu sporun Türkiye'deki varlığı ve önemi üzerine meraklar devam ediyor. İşte, boğa güreşinin Türkiye'deki serüveni ve bu eşsiz sporun kökenleri hakkında merak edilenler...

Ulusal Boğa Güreşleri nedir?

Boğa güreşi, iki boğanın çeşitli amaçlarla karşı karşıya getirilmesi ya da bir matadorun boğayı yorup öldürmesini temel alan bir eğlence ve yarışma biçimidir. Eski Çağ'da Girit halkı, boğalarla çeşitli törenlerde güreşirdi. Tesalya'da, Taurocatapsia adı verilen bir tür boğa güreşinde, boğa atlarla kovalanır ve sonra boynuzlarından yakalanarak yere indirilirdi. İspanya ve Portekiz'de 18. yüzyıla kadar boğa güreşi genellikle atlar üzerinde gerçekleşirdi. Bu karşılaşmalarda, dikkatleri genellikle ata binen kişi çekerdi. Ancak zamanla, at üzerinde değil de yerde yapılan güreşler popülerlik kazandı ve Pedro Romero, Joaquin Rodriguez, Jose Delgado gibi yetenekli isimler bu yeni tarzın öncüleri oldu. 1830 yılında 7. Fernando'nun Sevilla'da bir okul açması ve Pedro Romero'yu yönetmeye atamasıyla, güreşçilerin hareketleri ve oyunları "resmi" olarak denetlenmeye başlandı.
"Corrida de toros" olarak adlandırılan birçok matadorun mücadele ettiği ve birçok boğanın öldürüldüğü gösteri, arenada bir görevlinin denetimi altında belirlenen kurallara göre gerçekleşir. Her boğa için, mücadele üç bölüme ayrılır: mızraklama, şişeleme ve öldürme. Bu bölümler arasındaki geçiş, görevli başkan tarafından belirlenir ve boru öttürülerek duyurulur. Boğa arenaya çıktığında, matadorun "cuadrilla" adı verilen ekibi yerini alır. "Peon"lar, hayvanı matadorun karşılaşma şartlarını belirlemesi için düz bir çizgi boyunca koşturarak "muletara"ya getirirler. Boğayı mızraklamakla görevli iki "picador" ise arenada kendilerine özel yerde beklerler. Matador, önce deneme amaçlı "muleta"yı sallar ve sonra mızraklama işlemine geçer.

Boğa güreşi Türkiye'de var mıdır?

Artvin, mitolojide Mithras'ın boğa ile mücadelesini anımsatan nefes kesen Kafkasör boğa güreşi festivali ile adından söz ettiriyor. Her yıl Haziran ayının üçüncü haftasında düzenlenen geleneksel festival, ilginç boğa güreşleri ile renkleniyor. Festival kapsamında, il genelinden getirilen boğalar, boyutlarına ve kilolarına göre sınıflandırılarak güreştiriliyor.

Güreşlerde boğaların zarar görmemesi ve eziyete uğramaması için özen gösteriliyor ve belirli kurallar uygulanıyor. Zayıf görülen boğaların çekilmesi halinde yenik sayılıyor ve güreş meydanından uzaklaştırılıyorlar. Bu süreçte ilgililer, uzun sopalar kullanarak gerektiğinde müdahale ediyorlar. Böylece, Kafkasör boğa güreşleri, kendi içinde bir spor ve şenlik atmosferi yaratan bir gösteri haline geliyor.

Festivalde ayrıca Karakucak güreşleri ve folklor gösterileri de düzenleniyor. Çevre ilçe ve köylerden gelen halk şairlerinin atışmaları ise izleyicilerin ilgisini çekiyor. İspanya'da, boğa güreşleri matadorlar tarafından gerçekleştirilirken, boğa öldürülüyor. Katalunya'da 2012'den sonra boğa güreşi yasaklanmıştır.

Fransa'nın Provence bölgesindeki Camargue'da ise kansız bir versiyon olan Course camarguaise düzenlenmektedir. Bu güreşte amacı, boğalara zarar vermek yerine, boğaların boynuzlarına sarılı iplikleri çözmek veya halkaları alarak kaçmaktır.

Kaynak: HABER MERKEZİ