Merhaba! Bugün, sıklıkla duyduğumuz ancak belki de tam olarak anlamını bilmediğimiz terimlerden biri olan "Suffe" üzerine konuşacağız. Belki bir arkadaşınızdan duymuşsunuzdur veya sosyal medyada görmüşsünüzdür, ancak ne olduğunu merak ediyor olabilirsiniz. Suffe ne anlama gelir? Suffe Meclisi ne demek? Bu merakınızı gidermek için sizleri bu yazıda aydınlatmaya davet ediyorum. İşte detaylar haberimizde...

Suffe ne anlama gelir?

Suffe Meclisi, İslâmî İlimlerin derinliklerine uzanan bir medrese olarak öne çıkıyor. Kökleri kadim Arapça eserlere dayanan bu meclis, 2012 yılında İstanbul'da hayat buldu. Başlangıçta İstanbul'da faaliyet gösteren Suffe Meclisi, İslam dünyasının önemli ilimlerini gün yüzüne çıkarmak amacıyla kuruldu.

Geleneksel Eğitim Anlayışı: Meclis, klasik bir medrese yapısına sahip olup, müstakil bir fakülte olarak işlev görüyor. Beş senelik bir müfredatı olan Suffe Meclisi, öğrencilere temel İslamî ilimleri sistematik bir şekilde öğretmeyi hedefliyor.

Kapsamlı Müfredat: Suffe Meclisi'nin müfredatına göz attığımızda, Sarf, Nahiv, Mantık, Belâgât gibi "âlet ilimleri" yanında, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Akâid ve Usûl-ü Fetva gibi "âlî ilimlerin" de bulunduğunu görüyoruz. Bu çeşitlilik, öğrencilere geniş bir perspektif sunarak, İslam düşüncesini derinlemesine anlamalarına olanak tanıyor.

Pratik Uygulama: Dersler, İstanbul'un tarihi semtlerinden Üsküdar'da bulunan özel bir binada gerçekleştiriliyor. Bu mekân, öğrencilere hem geleneksel İslamî ilimleri öğrenme imkânı sunuyor hem de tarihi bir atmosferde eğitim almalarına olanak sağlıyor. Suffe Meclisi, İslam ilimlerinin kadim geleneğine sadık kalarak, gelecek nesillere bu değerli mirası aktarmayı amaçlıyor.

Suffe Meclisi ne demek?

Suffe, İslam peygamberi Muhammed'in, Medine döneminde Mescid-i Nebevi'nin duvarına bitişik olarak kurdurduğu hurma dallarıyla örtülmüş gölgelik.

Suffa Arkadaşları: İslam'ı Öğrenen ve İbadet Edenlerin Topluluğu
Bu gölgelikte Medine'de akrabası, evi bulunmayan, bekar; ticaret, sanat, tarım veya başka bir meslekle uğraşmayan ve genelde genç insanlar kalırdı. Bu kişiler "Ashab-ı suffa" yani "Suffa arkadaşları" olarak bilinir. En meşhurları hadis rivayetleri ile bilinen Ebu Hureyre'dir. Peygamber'den veya tayin ettiği kişiden Kur'an'ı ve Şeriat'ı öğrenmekle meşguldüler. Muharebe zamanları aralarında kabiliyeti olanlar savaşa çıkardı.

Dokuz yıl içinde Asahabı Suffa'nın sayısı 400'e yakın ulaşmıştır. Ebu Hureyre der ki:

"Suffa'da benimle beraber üç yüzü (kişi) geçtiğini gördüm. Sonra her birinin vali veya emir olduğunu gördüm. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem de onların yanından bir gün geçerken, meşgul oldukları üzere gördüğünde onlar hakkında böyle demiş idi."

Kaynak: HABER MERKEZİ