Bu yazıda, saltanatın gizemli dünyasına doğru bir yolculuk yaparken, aynı zamanda saltanatın neden kaldırıldığına dair sorgulayıcı bir bakış açısıyla tarihin akışını irdeleyeceğiz. Saltanat, geçmişin gölgelerinde yatan bir kavram olmaktan çıkarılıp, günümüzün ışığında yeniden değerlendirilebilecek bir konsept mi? Bu soruları cevaplamak için, tarihin sayfalarında bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Saltanat nedir?

Saltanat, monarşik bir yönetim biçiminde hüküm süren ve genellikle tek bir kişiye, yani bir krala, bir imparatora veya bir padişaha ait olan devletin yönetim şeklidir. Saltanat, bu kişinin egemenliği ve otoritesi altında olan topraklarda, genellikle sınırlı veya sınırsız bir süre boyunca devam eder. Bu kişi, saltanatı boyunca genellikle tahtın varisi olarak bir hanedanın mensubu olabilir ve bazen bir hükümdarın saltanatı boyunca tahtta kalıcı bir şekilde oturması beklenir. Saltanat genellikle otoriter bir yapıyı içerir ve hükümdarın kararları ve iradesi, genellikle danışmanlar veya hükümet üyeleri tarafından sınırlı bir şekilde kontrol edilir veya etkilenir.

Saltanat neden kaldırıldı?

Türkiye'nin saltanatı ve padişahlığı sona erdi. Bu tarihi adım, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, hukuku hâkimiyet ve hükümranının mümessili hakikisi olduğuna dair 308 numaralı kararnameyi kabul etmesiyle gerçekleşti. Saltanatın kaldırılmasıyla birlikte Osmanlı İmparatorluğu resmen sona erdi.

Süreç Nasıl İşledi?

Türk Kurtuluş Savaşı'nın başarılı sonuçlanmasının ardından, Ankara ve İstanbul hükûmetlerinin birlikte davet edildiği barış konferansı önemli bir dönemeç oldu. Bu konferansa ilişkin belirtilen kaynaklara göre, 17 Ekim'de sadrazam Tevfik Paşa, barış konferansında ortak bir tavır belirlemek amacıyla Mustafa Kemal'e başvurdu. 20 Ekim'de ise Tevfik Paşa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na hitaben bir telgraf göndererek Ankara ve İstanbul arasında tam bir birlik olduğunu ve ulusal birliğin önemini vurguladı. Ancak, 28 Ekim'de İtilaf Devletleri, İsviçre'nin Lozan kentinde gerçekleşecek olan konferansa resmen davet etti. Bunun üzerine TBMM, İstanbul hükûmetinin tasfiyesine yönelik bir karar tasarısını ele aldı. Ancak, ilk girişimlerde sonuç alınamadı. Ancak, 1 Kasım'daki toplantıda Mustafa Kemal'in kararlı müdahalesiyle saltanatın kaldırılmasına karar verildi. Ayrıca, milli bayram olarak 1 ve 2 Kasım günleri ilan edildi.

Bu karara karşı çıkanlar da oldu. Örneğin, bazı milletvekilleri ve politikacılar, saltanatın kaldırılmasına karşı çıktılar. Ancak bazıları daha sonra karara destek verdi. Bunlar arasında bakanlar kurulu başkanı Rauf Bey (Orbay) ve Mersin milletvekili Selahattin Bey (Köseoğlu) bulunmaktadır. Ancak, bu karşıtlık sonradan değişiklik gösterdi.

Sonuçları Neler Oldu?

Saltanatın kaldırılmasının ardından, VI. Mehmed (Vahideddin), 10 Kasım'da son cuma selamlığına katıldı, ancak yaşam ve özgürlük tehditleriyle karşılaşarak 17 Kasım sabahı Malta'ya sığındı. TBMM, 19 Kasım'da veliaht Abdülmecid Efendi'yi halife ilan etti. Ancak, 3 Mart 1924'te Hilafetin İlgasına ve Osmanlı Hanedanı'nın sürgüne gönderilmesine dair kanun çıkarıldı ve halifelik resmen sona erdirildi.

Kaynak: HABER MERKEZİ