Başarılı ve merak uyandıran kişiliklerin hayatı, genellikle insanların dikkatini çeker ve onların hikayeleriyle ilgili bilgi edinmek istemelerine sebep olur. İşte tam da bu noktada, Pekcan Koşar'ın adı sıkça dile getirilir. Pekcan Koşar kimdir? ve Pekcan Koşar'ın oğlu kimdir?diye merak edenler için cevaplaması gereken pek çok soru bulunur. Öncelikle, onun kendi kişiliği ve kariyeri hakkında bilgi almak isteyenler vardır. Ancak, bir de Pekcan Koşar'ın ailesi ve özellikle de oğluyla ilgili merak edilenler söz konusudur. Peki, kimdir bu Pekcan Koşar ve oğlu hakkında ne gibi detaylar var? İşte, bu yazıda sizlere bu soruların cevaplarını arayacağız. İşte detaylar haberimizde

Pekcan Koşar kimdir?

İstanbul'un kültürel birikimine katkı sağlamış değerli sanatçı Pekcan Koşar, 11 Nisan 1936'da İstanbul'da doğdu. Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun olduktan sonra tiyatro serüvenine adım attı. Amatör olarak Güzel Sanatlar Akademisi'nde tiyatro ile ilgilenmeye başlayan Koşar, 1955 yılında Küçük Sahne'de sahne aldığı "Çayhane" oyunuyla profesyonel kariyerine adımını atmıştır. Bu dönemde Agah Hün ve Vala Önengüt gibi usta isimlerden seslendirme eğitimi almıştır.

Başarılı Tiyatro Kariyeri
Koşar, Oda Tiyatrosu'nda çeşitli piyeslerde rol alarak adını duyurdu. "Misafir", "Gökteki Kaldırımlar", "Öteki", "Tapılacak Kadın" ve "Tersine Dönen Şemsiye" gibi oyunlarda performansıyla izleyicilerin beğenisini kazandı. Ayrıca Lale Oraloğlu Tiyatrosu'nun düzenlediği saat 6 temsillerine katılarak sahne deneyimini genişletti.

Çok Yönlü Bir Sanatçı: Sinema ve Seslendirme Çalışmaları
Tiyatro sahnesindeki başarısının yanı sıra sinema dünyasında da adından söz ettiren Koşar, birçok filmde rol aldı. Aynı zamanda seslendirme alanında da önemli bir yere sahipti. Özellikle Hababam Sınıfı serilerindeki seslendirme çalışmaları, Koşar'ın sesinin tanınmasını sağladı. Selvi Boylum Al Yazmalım gibi unutulmaz yapımlarda seslendirme yapan sanatçı, sinema ve televizyon dünyasında da iz bıraktı.

Ardında Büyük Bir Miras Bıraktı
Pekcan Koşar, 16 Eylül 2005'te Yalova'nın Çınarcık ilçesindeki yazlığında geçirdiği kalp krizi sonucunda hayatını kaybetti. Ancak sanat dünyasındaki izleri ve katkıları hala yaşamaya devam ediyor. İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilen sanatçı, Türk tiyatro ve sinemasının unutulmaz isimleri arasında yer alıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ