Migren, pek çok insanın hayatını etkileyen kronik bir rahatsızlık ve tedavi seçenekleri üzerine yapılan araştırmalar her zaman ilgi çekiyor. Son dönemde, migren tedavisinde yeni bir dönem başladı. Artık hastalar, uzun süredir bekledikleri tedavi seçeneğine erişebilecekler. Peki, nedir bu yeni yöntem ve nasıl uygulanıyor? İşte tüm detaylar...

Migrenin tedavisi bulundu mu? 

Migren, sık sık günlük yaşamı etkileyen şiddetli baş ağrılarıyla kendini gösteren bir rahatsızlık. Son yıllarda, migren tedavisi için umut verici bir adım atıldı. İngiltere'de, kronik ve epizodik migren için önleyici tedavi olarak kullanılacak atogepant türü haplar, Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) kapsamında uygulamaya alınıyor.

Bu yeni tedavi yöntemi, migren hastaları için önemli bir umut kaynağı olabilir. Çünkü atogepant ile benzerlik taşıyan rimegepant gibi ilaçlar, daha az yan etkiye sahip olmalarıyla dikkat çekiyor. Bu ilaçlar, migren ağrılarını hafifletmek için tasarlanmıştır ve migren semptomlarının şiddetini azaltmada etkili olabilirler.

Sağlık uzmanlarına göre, İngiltere'de yaklaşık 170 bin kişinin atogepant ilaçlarından yararlanabileceği tahmin ediliyor. Ancak, birçok kişi bu tür yeni ilaçlara erişimde zorluk yaşayabilir. Bunun nedeni, ilacın doktorlar tarafından yeterince bilinmemesi ve uzman hekimlere erişimde yaşanan bekleme süreleridir.

Atogepant ve benzeri ilaçlar, migren ağrılarını azaltmanın yanı sıra, migrenin diğer semptomlarını da hafifletebilirler. Migren, genellikle zonklayıcı baş ağrılarıyla birlikte ışığa hassasiyet, yorgunluk ve konuşma güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterir.

Yeni nesil ilaçlar, migren tedavisinde büyük bir ilerleme olarak kabul ediliyor. Örneğin, Deborah Sloan gibi migren hastaları, bu tür ilaçlar sayesinde yaşamlarının normale döndüğünü belirtiyorlar. Ancak, ilaca erişimde yaşanan zorluklar, bu tedavi yönteminin yaygınlaşmasını engelleyebilir.

Migren tedavisinde yeni bir dönem başlıyor. İngiltere'de uygulamaya sokulan atogepant ilaçları, migren hastaları için umut verici bir seçenek olabilir. Ancak, bu ilaçlara erişimde yaşanan zorluklar, daha fazla çaba gerektirebilir ve hastaların tedaviye erişimini kısıtlayabilir.

Kaynak: Haber Merkezi