Kütahya'nın tarihi ve kültürel zenginlikleri arasında öne çıkan bir başlık, şehir efsaneleridir. Peki, Kütahya'nın mistik atmosferini saran bu efsaneler nelerdir? Şehirde dilden dile dolaşan esrarengiz hikayeler, Kütahya'nın geçmişine ışık tutuyor mu? Hangi efsaneler Kütahya'nın dokusunu şekillendirmiş ve şehirdeki yaşayanları büyülemiş olabilir? Detaylı araştırmalar neticesinde, Kütahya'nın gizemli geçmişiyle özdeşleşmiş şehir efsaneleri gün yüzüne çıkıyor. Bu efsaneler, sadece birer hikaye mi, yoksa şehrin kültürel mirasında derin izler mi bırakmış? Kütahya'nın şehir efsaneleri, merak uyandıran bu soruların cevaplarını aramak için bizi bekliyor.

Kütahya Kalesi Efsanesi: Devlerin Mirası

Bir zamanlar Kütahya'da dev gibi iri ve güçlü adamlar yaşarmış. Bu devlerin lideri, kentteki üç kilometre uzaklıktaki Felent çayından su içmelerini emreder. Bir gün devler, yoncalıdan Nemrut kayasına uzanan bir sıra oluştururlar. Liderleri, Nemrut kayasından kesilen parçaları, Gulam köyü yakınlarındaki Hisar tepeye taşır. Kale uzun bir sürede tamamlanır, ancak liderin bin yaşındaki oğlu ansızın ölür. Bu acıyla sarsılan lider, kaleye bakarak, "Üç yüz yaşında oğlum öldü hamı traş, bu diyarda ölüm olduğunu bileydim, koy-mazdım taş üstüne taş" der. Bu efsane, Kütahya Kalesi'nin yapılışını ve devlerin gizemli mirasını anlatır.

Sarıkız Efsanesi: Mağara Kızı ve Kurt

Kütahya'nın dağlarında yaşayan bir koca ninenin sarı saçlı, çakır gözlü kızı vardır. Kız, sevgisini sarı ineğine bağlamıştır. Bir gün mağarada kulağına gelen gizemli bir sesle tanışır. Ses, güzel kızı çağırarak, "Geliyom, geliyom harlayarak mı gelem, gürleyerek mi?" der. Bu olay, sarı kızın kayalardan çıkarak Boyalık hamamıyla özdeşleşmesine yol açar. Hamama gelen iyi yürekli kişilere sarı kızın göründüğüne inanılır ve bu efsane günümüzde hala anlatılmaktadır.

Yoncalı Efsanesi: İyileşme ve Aşk Hikayesi

Kütahya valisinin kızı, bulaşıcı bir hastalığa yakalanır ve kimsesiz bir yere terk edilir. Bu yer, Yoncalı olarak adlandırılır. Kız, bir gün bir kurtun iyileşmesini izleyerek kendi sağlığına kavuşur. Ardından bir çoban onu bulur, aşık olur ve babasından istedikten sonra evlenirler. Baba, kızının iyileşmesinin şerefine hamam ve cami yaptırır. Yoncalı efsanesi, umutsuz durumlardan mucizeler doğabileceğini ve aşkın iyileştirici gücünü anlatır.

Kaynak: Haber Merkezi