İçsel dünyamızda, nadir bulunan nesneleri toplama arzusuyla yaşadığımızı düşünebiliriz. Ancak, bu arzu zamanla kontrol dışı bir şekle bürünür ve yaşam alanlarımızı dolduran bir yığın haline gelir. Peki, siz hangi tarafa doğru yol alıyorsunuz? Bu sorguyu yapmadan önce, koleksiyon tutkusu ile istifçilik sendromu arasındaki ince çizgiyi keşfetmek önemlidir. Her şeyin bir koleksiyonunu yapmak güzel ve keyifli olabilir. Fakat bazıları için, bu koleksiyon yapma eğilimi zamanla patolojik bir boyut kazanır. İşte burada, koleksiyon tutkusunun sağlıklı sınırlarını aşarak istifçilik sendromuna dönüşüp dönüşmediği sorusu gündeme gelir. Evinizdeki her köşenin birer koleksiyon parçası olmasını istemek arzusu, sorgulamayı gerektiren bir noktadır. Koleksiyon tutkusu mu, istifçilik sendromu mu? Belki de bu sorunun cevabı, yaşam tarzınızı şekillendiriyor olabilir. Şimdi, bu sorguyu gözden geçirmenin zamanı geldi.
İstifçilik Sendromu nedir?
İstifçilik sendromu veya istifleme bozukluğu olarak bilinen, yaşam alanlarını dolduran nesneleri atmada isteksizlikle karakterize edilen bir davranış kalıbı veya bozukluğudur.
İki ana şekilde ele alınmaktadır:
- Dispozofobi: Her şeyi saklama hastalığı olarak ileri derecede psikolojik bir davranış bozukluğu.
- Koleksiyon Yapma Davranışı: Psikolojik bir bozukluk olmayan, çeşitli ürünleri seri bir şekilde koleksiyon yapma eğilimi.
Bazı durumlarda, ticari bir koleksiyon değeri olmasa da zamanla bir koleksiyon piyasası oluşabileceği düşüncesiyle biriktirme eğilimi de bulunabilir. Ancak bu beklenti, kişinin beklentisinin ne kadar olduğuna bağlıdır. Toplumsal açıdan, belirli durumlarda istifçilik örnekleri ortaya çıkabilir. Örneğin, Türkiye'de bir dönem yapılan Konut Edindirme Yardımı programı kapsamında, resmi arşiv belgelerinin SEKA'ya hurda olarak satılması sonrasında, onbinlerce kişinin primleri kaybolmuştur. Tahmini olarak, sigorta primlerini düzenli olarak ödediği varsayılan kişilere tam olarak geri ödeme yapılmamış, hatta dengesiz ve haksız geri ödemeler yapılmıştır. Bu tür durumlar toplum içinde kayıtlı sistemlere olan güveni ciddi şekilde sarstığından, her türlü ödeme belgesini kişisel olarak arşivleme alışkanlığı kazanılmıştır.
