Kars şehri, tarih ve kültür zenginlikleriyle dolu bir bölge olarak bilinir. Ancak, bu kez odak noktamız şehirde dolaşan gizemli efsaneler üzerine olacak. Kars'ın geçmişine dair dolaşan bir dizi şehir efsanesi, yerel halkın günlük hayatını etkileyen ve zamanla kuşaktan kuşağa aktarılan hikayelerdir. Bu efsaneler, Kars'ın mistik atmosferini ve derin kültürünü yansıtırken, aynı zamanda bölgenin zengin tarihine de ışık tutuyor. Şimdi, Kars şehir efsanelerini keşfetmeye hazır mısınız?

Celal Baba Efsanesi: Kale Kapısında Bir Kahraman

Kars Kalesi'nin giriş kapısının hemen sağında bulunan Celâl Baba Türbesi, bir efsaneye ev sahipliği yapar. Celâl Baba, Ermeni Harbi sırasında Kars Kalesi'nin kapı muhafızı olarak görev alır. Karadağ istikametinden gelen kalabalık bir Ermeni ordusu, Kale'ye saldırır. Celâl Baba, saatlerce süren çatışmalarda yiğitçe savaşır. Sonunda, bir Ermeni askeri, Celâl Baba'nın ardından gelerek onun başını vücudundan ayırır. Ancak Celâl Baba, başını yere düşmeden hemen önce koltuğunun altına alır. Bu olayı gören düşman, korku içinde çekilir ve şehri ele geçiremeden geri çekilir. Celâl Baba, şehrin düşman işgalinden kurtarıldığı haberiyle ayakta duramayarak düşer ve oracıkta vefat eder. Halk, Celâl Baba'nın ölümünde bile kendisine emanet edilen yeri terk etmediğini söyler.

Taş Kesen Çoban Efsanesi: Bir Dua, Bir Lanet

Kağızman İlçesi'nin Kızılöküz köyünde geçen Taş Kesen Çoban Efsanesi ise doğanın mucizelerini ve insanın sözündeki gücü anlatır. Taş kesen bir çoban, sıcak yaz günlerinde koyunlarını otlatırken susuz kalır. Çoban, çaresizlik içinde dua eder: "Ya Rabbi, sana yedi kurban keseyim, yeter ki şuradan su çıkart ve bu kulunun ve aciz hayvanlarının susuzluğunu gider." Duaları karşılık bulur ve çobanın bulunduğu yerde anında bir su kaynağı oluşur. Sevinç içinde su içen çoban, sözünde durmaz ve koyunlarını adağını yerine getirmek adına öldürdüğü bitleri kaynağa atar. Ancak, çobanın vefasızlığı bir bedel getirir. Kısa bir süre sonra, çoban ve koyunları kayaya dönüşür ve bugün hala o kayaların, taşlaşmış çoban ve koyunlarının izlerini taşıdığına inanılır.

Kaynak: Haber Merkezi