Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Erhan Tenekecioğlu, Dünya Kalp Günü kapsamında kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Son yıllarda bu tür hastalıklarda belirgin bir artış yaşandığını belirten Doç. Dr. Tenekecioğlu, bu durumun teknolojiye bağlı olarak insanların hareket etme oranlarındaki azalma, sağlıklı beslenme alışkanlıklarındaki bozulma ve genetik faktörlerle ilişkili olduğunu ifade etti.
Akdeniz tipi beslenme
Beslenme alışkanlıklarının kalp ve damar hastalıklarının gelişiminde kritik bir rol oynadığını vurgulayan Doç. Dr. Tenekecioğlu, katı yağ kullanımı, işlenmiş gıda tüketimi ve fast food beslenme tarzının özellikle gençler arasında yaygınlaşmasının önemli bir etken olduğunu dile getirerek, toplumda yaygınlaşmış olan fast food alışkanlığının azaltılması gerektiğini, ayrıca katı yağlardan da uzak durmanın önemini belirtti. Beyaz et ve sebze ağırlıklı beslenmenin benimsenmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Tenekecioğlu, özellikle Akdeniz tipi beslenmeye yönelmenin büyük önem taşıdığını kaydetti.
Hareket artırılmalı
Hareketsiz yaşam tarzının metabolizmayı yavaşlattığını ve yağ birikimine yol açtığını belirten Doç. Dr. Tenekecioğlu, günlük yaşamda hareketliliğin artırılması gerektiğine dikkat çekerek, asansör yerine merdiven kullanmak gibi küçük değişikliklerin büyük farklar yaratabildiğini söyledi. Doç. Dr. Tenekecioğlu, Sicilya’da yapılan bir araştırmada, insanların yokuşlarda sürekli hareket etmelerinin, metabolizmalarını hızlandırdığını ve iyi kolesterol seviyelerini artırdığını aktardı.
Stresin etkisi
Stresin kalp sağlığı üzerindeki etkisine de değinen Doç. Dr. Tenekecioğlu, stresten tamamen kaçınmak mümkün olmasa da, stresli ortamlardan uzak durmanın önemli olduğunu, gün içerisinde belirli bir zaman diliminde rahatlatıcı aktiviteler yapmanın, hem zihni dinlendirmek hem de vücut metabolizmasının düzenlenmesi açısından faydalı olacağını dile getirdi.