Marmara Denizi, 2020 yıllarında en üst seviyede görülen müsilajla (deniz salyası) büyük bir çevresel felaket yaşamıştı. O dönemde müsilajın etkilerini azaltmak ve ortadan kaldırmak için geniş çaplı çalışmalar başlatılmıştı. Ancak uzmanlara göre deniz kirliliği ve hava sıcaklıklarındaki artış gibi faktörler müsilajın yeniden ortaya çıkmasına neden olabilir. Müsilaj, deniz ekosistemini ciddi şekilde olumsuz etkiliyor; balık ölümlerine ve deniz canlılarının yaşam alanlarının tahrip olmasına yol açıyor. Ayrıca insan sağlığı üzerinde de zararlı etkiler yaratıyor. Özellikle çocuklarda kusma ve ishal vakalarının artmasına neden olabiliyor.

İstanbul Boğazı’nda havadan çekilen görüntülerde, gemi geçişlerinin ardından oluşan köpüklerin kaybolmadığı ve Boğaz'ın birçok noktasını kapladığı gözlemleniyor. Bu durum, müsilajın geri dönme ihtimaline dair endişeleri artırıyor.

Avcılar Sahilinde Müsilajın İzleri

Son dönemlerde Avcılar sahillerinde çekilen görüntüler, müsilajın varlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Havadan yapılan çekimlerde, müsilajın kilometrelerce uzunlukta ince bir çizgi halinde deniz yüzeyinde uzandığı görüldü. Uzmanlar, bu gibi alanlarda denize girmenin tehlikeli olabileceği konusunda halkı uyarıyor.

"Uykuda Olan Müsilajı Kışın Uyuyan Ayılara Benzetiyorum"

İstanbul Çevre Konseyi Genel Sekreteri Zafer Murat Çetintaş, Boğaz'da görülen köpüklerin, 2020 yılında denizlerde yaygın olarak görülen müsilajı hatırlattığını belirtti. Çetintaş, "Yaklaşık 30 yıl önce müsilaj sorununu gündeme getirmiştim. O günden bu yana oluşumu hızla artıyor. Müsilajı uykuda olan bir canavara benzetiyorum. Kışın uyuyor ve yazın tekrar ortaya çıkıyor. Hava ve su sıcaklıkları arttıkça müsilaj yeniden beliriyor," dedi.

Çetintaş, Karadeniz’den gelen akıntıların Boğaz’a ulaştığını ve bu akıntıların, Karadeniz kıyılarındaki ülkelerden gelen kirliliği de beraberinde getirdiğini ifade etti. "Tüm dünyadaki denizlerde müsilaj var, ancak Karadeniz’den gelen kirlilikle birlikte Boğaz’ın akıntısız bölgelerinde müsilaj daha yoğun oluşuyor," diye ekledi.

“Müsilajı Görür Görmez Kaçın, Denize Girmeyin”

İstanbul Boğazı'nın detaylı bir şekilde incelenip temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Çetintaş, müsilajın deniz canlıları üzerindeki büyük zararına dikkat çekti. "Müsilaj, oksijen eksikliğine yol açarak balık ölümlerine neden olabilir. Çocuklar genellikle denizin kirliliğini fark etmiyor ve suya giriyorlar. Bu da onların mikrop kapmasına neden olabiliyor," dedi.

Çetintaş, müsilajın görüldüğü dönemlerde çocuklarda ishal ve kusma vakalarının arttığını belirtti. "Özellikle haziran ile eylül ayları arasında hastanelere giden çocuk hastalarda ciddi bir artış gözlemliyoruz. Verilere göre, bu dönemde ishal ve kusma vakaları önemli ölçüde artış gösteriyor. Müsilajı gördüğünüzde derhal denizden uzaklaşın ve kesinlikle suya girmeyin," diyerek uyarılarda bulundu.

Kaynak: İHA