Son yıllarda tıp teknolojilerindeki ilerlemelerle birlikte, ötanazi tartışmaları da gündemdeki yerini koruyor. Özellikle Türkiye'de bu konuya ilişkin net bir yasal düzenleme olmaması, vatandaşları endişelendiriyor. Kullanıcılar, Türkiye'de ötanazi uygulamalarının var olup olmadığını sorguluyor. İşte bu sorunun cevabı ve ötanazi konusundaki güncel durum haberimizde!

İslam'da ötanazi caiz midir?

Tıbbi verilere göre yaşam ümidi olmayan veya şiddetli acılar çeken bir insanın, bir başkasının yardımıyla hayatına son vermesi olarak tanımlanan ötanazi, talep eden kişi için intihar, bunu uygulayan kişi için ise cinayet anlamına gelmektedir. İslam dinine göre ise, kişinin kendi canına kıyması yasaktır.
Kur'an-ı Kerim'de, "Ey iman edenler!... Kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir. Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu yaparsa (bilsin ki) onu ateşe atacağız; bu ise Allah’a çok kolaydır." (en-Nisâ, 4/29-30) ve "Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. Allah, bunları size düşünesiniz diye söylemektedir." (el-En‘âm, 6/151) şeklinde buyrulmuştur. Peygamberimiz, acı ve sıkıntılardan dolayı ölümün temennisini istememiştir. Bir işin bile temennisi yasak olduğuna göre, gerçekleşmesi elbette büyük bir günah olur. Bu da gösteriyor ki Allah'ın emanet ettiği cana kıymak caiz değildir. Çünkü bu, Allah'ın sınırlarını aşmak ve O'nun takdirine karşı gelmek anlamına gelir.
Yaşanan sıkıntılar, müminin günahları için bir kefarettir. Üstelik, bugün yaşam umudu kesilen bir hastanın, tıbbın hızla ilerlemesiyle yeni bir tedavi seçeneğinin ortaya çıkması da mümkündür.

Pasif ötanazi caiz midir?

Hayat destekleyici tedavilerin kesilmesiyle bir hastanın ölüme terkedilmesi olarak tanımlanan pasif ötanazi, İslam perspektifine göre tartışmalı bir konudur. İslam'a göre hayat, korunması gereken kutsal bir emanettir ve canın korunması en temel değerlerden biridir. Tedavinin reddi veya gerekli tedavinin uygulanmaması, can veya organ kaybı riski taşıyan bir kişinin dinen kabul edilemez.

Bu çerçevede, pasif ötanazinin İslam'daki yeri oldukça net değildir. İslam inancına göre hastaların iyileştirilmesi ve tedavi edilmesi, insanların üzerine farz olan bir sorumluluktur. Dolayısıyla, bir kişinin tedaviyi reddetmesi ya da gerekli tedavinin uygulanmaması, İslam hukukunda tartışmalı bir konudur ve genellikle desteklenmez.

Pasif ötanazi konusu, hastanın rızasına bağlı olarak gerçekleşebileceği gibi, bazen istem dışı da olabilir. Ancak, İslam'ın canın korunması ve tedavi edilmesi konusundaki öğretileri göz önüne alındığında, pasif ötanazinin İslam hukukunda kabul edilebilir bir pratik olmadığı açıktır.

Ötenazi Türkiye'de var mı?

Ötanazi, ceza hukuku açısından önemli bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Son yıllarda, yaşamına ötanazi ile son verilmesini isteyen bireylerin sayısında artış gözlemleniyor. Ancak Türkiye dahil birçok ülkede, ötanazi yasal değil. Bu nedenle, ötanazi isteyenler, ötanazi yapılan ülkelere seyahat etmeye başladılar. Örneğin, İsviçre'deki Dignitas veya Exit gibi kuruluşlar, ötanazi isteyen bireylere hizmet veriyor. Bu çalışmada, ötanazi kavramıyla ilgili yakın kavramlar olan intihar, intihara yönlendirme ve talep üzerine öldürme arasındaki farklar açıklandıktan sonra, çeşitli ötanazi türleri ele alındı. Daha sonra, farklı ülkelerin ötanazi konusundaki düzenlemeleri ve uygulama örnekleri incelendi. Ulusal ve uluslararası hukuktaki ötanaziyi engellemeye yönelik düzenlemeler de değerlendirilerek çalışma sonlandırıldı.

Kaynak: HABER MERKEZİ