Fabrikada çalışanlar, Kocaeli'nin endüstriyel dokusundan bir mola alarak, Edirne'nin tarihi dokusunda nefes aldı. Gezilerinin Çevre Haftası'na rastlaması, onları çam fidanlarının altına yönlendirdi. Bu, fabrikanın geleneksel haftalık fidan dikme etkinliği için sıradışı bir mekân seçimi oldu.
Her sene, Kocaeli'deki fabrika işçileri, doğaya olan sevgi ve saygılarını fidan dikip ifade ederler. Ancak bu yıl, rutinleri Edirne'ye taşındı. Bu değişiklik, doğasever işçilerin heyecanını artırdı. Edirne'nin zengin tarihini ve çekici turistik mekânlarını keşfetmek, onları hem kültürel hem de ekolojik anlamda zenginleştirdi.
Meriç Nehri'nin sakin sularının kenarında, tarihi ve doğal güzellikleri birleştiren bir ortamda fidan diktiklerinde, işçilerin yüzlerindeki mutluluk ve gurur okunuyordu. Bir rehberin ifadesine göre, firmanın bu yılki özel teşvikiyle, işçiler bir turistik geziyle ödüllendirildi ve bu gezi sırasında çevreye olan duyarlılıklarını da gösterdiler.
Tur rehberi, işçilerin bu fidan dikme etkinliğiyle Türk kültüründe ağacın ne kadar değerli olduğunu hatırladıklarını vurguladı. Osmanlı döneminde çevrenin önemi hakkında bilgi verirken, işçilerin tarihle olan bağlarını güçlendirdi. Sultan II. Bayezid'in dört selvi ağacını diktiği alanda fidan dikmeleri, geçmişle gelecek arasında anlamlı bir köprü kurdu.
Fabrika işçisi Habib Gül, bu özel etkinliğin çevre bilincini artırdığını ve katılımcıların doğaya olan sevgisini gösterdiğini belirtti. Onun ifadesine göre, bu fidanlar yıllar boyunca kök salacak ve gelecek kuşaklara yeşil bir miras bırakacaklar.
Nihal Koyuncu, fabrikanın her yıl işçileri teşvik ettiği fidan dikme geleneğinden bahsetti. Edirne'ye yaptıkları bu gezi, sadece şehri keşfetmekle kalmadı, aynı zamanda çevre bilincini artırdı ve gelecek nesillere bir armağan bırakmanın önemini vurguladı. Koyuncu'nun ifadeleri, bu etkinliğin sadece bir gezi değil, aynı zamanda geleceğe yönelik anlamlı bir yatırım olduğunu gösteriyor.
