İstanbul, Taksim'de 27 Mayıs 2013'te Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmesi planına karşı başlayan protestolar, kısa sürede adalet, demokrasi ve özgürlük talepleriyle tüm yurda yayıldı. İşte bu direnişin 10. yılında geride bıraktığı izler.
Gezi olayları neden oldu?
2013'te Gezi Parkı'ndaki ağaçları koruma amacıyla başlatılan eylemler, sosyal medya üzerinden duyurulduktan kısa süre sonra birçok aktivistin parka gelerek inşaatı durdurma girişiminde bulunmasıyla ivme kazandı. Fakat bu durumu engellemek isteyen polisin orantısız güç kullanımı, protestoların artmasına ve hükûmet karşıtı gösterilere dönüşmesine yol açtı.
Gezi Parkı olayları nasıl başladı?
31 Mayıs sabahı, Gezi Parkı'nda konaklayan eylemcilere yönelik sert bir polis müdahalesi gerçekleştirildi. Bu müdahale sonucunda çoğu eylemcinin çadırları yakıldı ve biber gazıyla saldırıya uğradı. İstanbul Tabip Odası'nın açıklamasına göre, olaylar sırasında 100'den fazla kişi yaralandı. Bu yaralananlar arasında bazı tanınmış milletvekilleri ve gazeteciler de bulunmaktaydı.
Gezi Parkı'nın Sembolik Önemi
1 Haziran'da polisin Taksim'den çekilmesiyle eylemciler, Gezi Parkı içerisinde bir kamp kurarak çeşitli etkinlikler ve organizasyonlar düzenledi. Ancak 15 Haziran'da gerçekleşen başka bir polis müdahalesiyle bu kamp sonlandırıldı. Polisin müdahalesinin ardından bir süre kapalı kalan Gezi Parkı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yeniden düzenlendikten sonra halka açıldı.
Gezi Eylemlerinin Geniş Yankısı
Yaklaşık 20 gün süren bu direniş, Türkiye'nin yakın tarihinde önemli bir yer teşkil etmektedir. Resmi raporlara göre, neredeyse tüm Türkiye'den milyonlarca insan bu eylemlere katıldı, fakat bazı sivil toplum kuruluşları bu sayının daha da fazla olabileceğini iddia ediyor. Yapılan bir soruşturma sonucu, çok sayıda kişi hakkında iddianame hazırlandı. Bu iddianame içerisinde Gezi Parkı protestolarının "bir darbe kalkışması" olarak nitelendirildiği görüldü. Ardından, bazı sanıklara ağır hapis cezaları verildi. Direniş sırasında birçok genç yaşamını yitirdi. Aralarında Berkin Elvan, Hasan Ferit Gedik ve Ali İsmail Korkmaz gibi gençlerin bulunduğu bu liste, Türkiye tarihinin acı bir yarası olarak kaldı.
