ÖZEL HABER / ÖZGE UĞULU Devlet Hastaneleri’nin yenilenmesi, revize edilmesinin önemine değinen Doğruyol, şehir hastanelerine ihtiyaç duyulmadığını kaydetti. Şehir hastanelerinin sisteminin 1990’lı yıllarda İngiltere’de, bazı batı ülkelerinde denendiğine işaret ederek, “Başarılı olmadığı görülünce bu sistemden vazgeçilmiş ve tekrar kamulaştırılmış. Sonuçta dünyada bunun yaşanmış bir örneği var. Bizim yaşanmış bir örneği tekrar gündeme getirip şehir hastaneleri yapmamızın altında bir tek gerçek var. Aynı otoyol, havalimanı, köprü gibi şehir hastanelerinde de yap-işlet-devret mantığı var. Sonuçta orada birilerine para aktarma mantalitesi var. Para aktarma gayretiyle başlanan projeler bunlar. Yoksa biz devlet hastanelerimizi yenilesek, revize etsek ihtiyaç olan yerlere yeni devlet hastaneleri yapsak ne sakıncası var. Hiçbir sakıncası yok” şeklinde konuştu. 

Yüzde 70 doluluk garantisi  

Şehir hastanelerine yüzde 70 doluluk teminatı verildiğini belirten Doğruyol, şehir hastanelerine hasta gelmediği zaman devlet otoyol, köprüde olduğu gibi para ödendiğini, kısa sürede bu sistemden vazgeçilmesi gerektiğine işaret etti. Bu sistemle yabancı sermayenin ortak edildiğini vurgulayan Doğruyol, “Vatandaşlarımızın sağlığından birilerinin para kazanması doğru değildir. Türkiye Cumhuriyeti devleti sosyal bir devlettir. Sosyal bir devlet olmanın gerekçesi de eğitim, sağlık, güvenlik hizmetlerinin devlet tarafından eşit ve ücretsiz verilmesi gerekir. Bizim sistemi bunun üstüne kurmamız gerekir” diye ifade etti. 

Açılışı defalarca ertelendi 

İzmir Şehir Hastanesi’nin temelinin birçok kez atıldığını ifade eden Birlik Sağlık Sen Başkanı Ahmet Doğruyol, “29 Nisan itibariyle Cumhurbaşkanı Erdoğan buraya geldiğinde seçimden önce hastanenin açılış yapılacaktı, planlanmıştı. Ama yapılamadı. İzmir Şehir Hastanesi’nin açılması en erken 3-4 ayı bulacak gibi görünüyor. Biz sendika olarak şehir hastanelerine karşıyız. Çünkü şehir hastanelerinin sistemi bizim ülkemizin koşullarına uygun bir sistem değil. İzmir’deki Şehir Hastanesi şu an 2060 yataklı. Hastaneler ne kadar büyürse yönetilmesi o kadar zorlaşır. 2060 yataklı hastaneyi sizin yönetmeniz o kadar zordur.  Örneğin Ankara Şehir Hastanesi’nin içinde araç hasta taşıyor. Böyle bir sistem olamaz” dedi. 

Açılışı sorunları beraberinde getirecek 

Şehir hastanelerinin mevcut yapısına yönelik eleştirilerde bulunan Doğruyol, bu hastanelerin genellikle şehrin dışında olduğunu vatandaşın sağlık hizmetini kendisine en yakın kuruluştan alması gerektiğini vurguladı. Türkiye’de 20 civarında şehir hastanesi olduğunu ifade eden Doğruyol, “Sağlık hizmetlerini bir yerde toplamaya kalkarsanız vatandaşı mağdur edersiniz. İzmir’deki Şehir Hastanesi açıldığında; vatandaş Narlıdere’den, Urla’dan oraya gitmek zorunda kalacak. Belki 3-5 araç değiştirecek, belki taksiyle gidecek, belki de aracıyla gidecek. Bu bir sürü sıkıntıyı beraberinde getirecek. Oradaki toplu taşıma araçları şu an yetersiz. Milletin oraya ulaşım sağlaması dahi başlı başına bir sorun” diye söyledi. 

Hastanelerin statüsünü değiştirmek kapatmaktan farksız 

Şehir hastanelerinin devlet hastanelerinin kapanmasına neden olup olmayacağı tartışmalarına yanıt veren Birlik Sağlık Sen Başkanı Ahmet Doğruyol, Sağlık Bakanlığı tarafından devlet hastanelerinin kapatılmayacağı, statüsünün değişeceği yönündeki açıklamasının hastaneleri kapatmaktan farksız olduğunu dile getirdi. Hastanelerin statülerinin değiştirilmesi tartışmalarına açıklık getirerek, “Yatak sayısını azaltarak sadece acil hizmeti verirseniz bu statü değiştirmek olmaz. Bunun adı hastaneyi kapatmaktır. Bürokratlarımız şehir hastaneleri açıldığında devlet hastanelerinin kapatılmayacağını söylüyorlar. Ama biz hastaneyi kapatmayacağız diyince bu işler öyle olmuyor. Siz bir yere şehir hastanesi açtıysanız oraya personel göndermek zorundasınız. Şehir hastanelerine hasta yönlendirmeniz lazım. Bu sistemde hasta müşteri oluyor. Şehir hastanesine vatandaşı yönlendirmek için de o bölgede bulunan devlet hastanelerini kapatmak zorundasınız” şeklinde konuştu. 

‘Talimat var!’

Eskişehir Şehir Hastanesi’nde yaşanan durumun ciddiyetine dikkat çeken Doğruyol, Geçenlerde Eskişehir Şehir Hastanesi’ne uğradım. Hastaneni önünde 8-10 tane ambulans vardı. 112’den gençlerin çoğu oradaydı. Gençlerin yanına gidip ‘hayırdır hepiniz buradasınız’ dedim. ‘Talimat var, ambulansla aldığımız tüm hastaları şehir hastanesine getiriyoruz’ dediler. Ambulansın hastayı en yakın hastaneye götürmesi gerekir. 1 kilometre uzakta devlet hastanesi var diyelim. Ama hastayı oraya götüremiyor. Talimat üzerine 20 kilometre uzaktaki şehir hastanesine götürüyor. Böyle bir mantık olabilir mi? Ya ölümcül bir durum olsa. Bunlar çok önemli konular. Ülkenin baştan aşağı ele alınması lazım. Para insan sağlığının önüne geçmiş oluyor” şeklinde konuştu. 

Kaynak: ÖZGE UĞULU