Altın fiyatları, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell’ın para politikası sıkılaşmasının tamamlandığına dair açıklamalarının ardından en yüksek seviyesi gördü. Altındaki yükselişin dünyada yaşanan politikalar nedeniyle değişim gösterdiğine dikkat çeken uzmanlar ise, yükselişe inanarak sadece altına yatırım yapılmaması gerektiğini vurguladı.
“Enflasyonda şüphe var”
Yatırım yaparken sepeti doğru dağıtmak gerektiğini belirten Ekonomist Ayhan Bülent Toptaş, savaşın altın ve döviz üzerindeki baskısına dikkat çekti. Toptaş, savaşın etkisiyle değerli madenlerin fiyatlarında yükseliş yaşandığını belirterek, “FED’in faiz politikalarındaki baskı şu anda durulmuş gözükse de ne Avrupa Merkez Bankaları ne de FED, enflasyonda tamamen istedikleri noktaya henüz ulaşmadı. Enflasyona dair şüpheleri devam ediyor. Dolayısıyla altındaki yükseliş ilerleyen dönemde yeniden bir düşüşe geçebilir. Devamında ise yine yükseliş ivmesi gösterecektir” dedi.
“Sepeti dağıtmak gerekir”
Altının kısa vadeli bir yatırım olmadığını yani bugün alınıp yarın satılamayacağını hatırlatan Toptaş, yatırımların sadece altın üzerine yapılmaması gerektiğini belirtti. Toptaş, “Yatırım her zaman riskli bir iştir. Dolayısıyla bu riski yani yatırım sepetini doğru şekilde dağıtmak önemli. Eğer yatırım yapmak istiyorsanız, elinizdeki parayı sadece altına yatırmak yerine, çeşitli yatırım araçlarına belli miktarlarda yatırabilirsiniz. Örneğin elinizdeki parayla aldığınız altını ya evde ya da bankadaki kasanızda veya bankadan açtığınız altın hesabında muhafaza ederken, paranızın diğer bir kısmı ile borsaya veya gayrimenkule yatırım yaparak riskleri azaltabilirsiniz. Çünkü yatırım yaparken piyasayı analiz ettiğimiz gibi dünyadaki gelişmeleri de analiz ederek mevcut durumun nereye evrileceğini görmek gerekmektedir. Altın değerli bir yatırım aracı, diğer bir deyişle ‘Savaş Kasası’ olabilir. Ancak riskler her yatırım aracında olduğu gibi altında da değişkenlik gösterir” diye konuştu.
“Yükseliş devam eder”
Altının dünyada güvenilen bir yatırım aracı olduğunu belirten Ekonomist Emir Çetinkaya ise, dövizin altına çevrilebilir olmasının altına dair bir güven yarattığını söyledi. Çetinkaya, altının ülkeler arasındaki karışıklık devam ettiği sürece yükseliş eğiliminde olacağına dikkat çekerek, “FED’de sıkılaşma politikası duraklamış olsa da bitmiş değil. Dolayısıyla piyasada riskler devam ediyor. Altının ONS fiyatı ilerleyen süreçte 2100 doları geçebilir veya 1900 dolarlara da gerileyip daha sonra yeniden yükselebilir. Altındaki dönüşüm avantajı yatırımda altına olan talebi artırıyor” dedi.
“Külçeye talep artacak”
Bankada açılan altın hesaplarında alış ve satış arasında çok fazla fiyat farkı olduğundan hesap açarak altın almanın mantıklı bir tercih olmayacağını belirten Çetinkaya, “Fiziki olarak altın alınabileceği gibi borsadan da hisse senedi alır gibi altın hissesi alınabilir. Ancak bankada altın hesabı açmak aradaki fiyat farkından dolayı pek mantıklı değil. İlerleyen dönemde para politikalarına bağlı olarak külçe altına yönelik talep de artabilir” ifadelerini kullandı.
“Seçim, kuru hızlandırır”
Yaklaşan yerel seçimler sonrasında altının ONS fiyatında herhangi bir değişme görülmeyeceğini vurgulayan Toptaş, “Yerel seçimler dünya politikaları nedeniyle değişen ONS fiyatını etkilemez. Ancak yükselişte olan döviz kurlarında bir değişme olabilir. Dolayısıyla dövizle çarpılarak belirlenen gram altın fiyatında artış görebiliriz. Döviz kurunda seçim sonrasında hızlanma olabilir” dedi.