Dermatoloji uzmanı Dr. Caner Demircan, aşırı terleme hakkında bilgi verdi. Dr. Demircan'a göre, sıcaklık artmamasına rağmen terleyen kişiler aşırı terleme sorunuyla karşı karşıya olabilirler. Bu durumda, ter bezlerinin normalden daha fazla çalıştığı düşünülüyor. Aşırı terlemenin toplumun yaklaşık %3'ünde görüldüğü düşünülüyor ve koltuk altı, el ve ayak gibi belirli bölgelerde veya vücudun tamamında ortaya çıkabilir. Ailede bu duruma yatkınlık söz konusuysa, aşırı terleme daha sık görülebilir. Bununla birlikte, stres, anksiyete, baharatlı yiyecekler, nörolojik hastalıklar, menopoz, tiroid hastalıkları, alkol tüketimi ve bazı ilaçlar da aşırı terlemeyle ilişkilendirilebilir.

Dr. Demircan, aşırı terleme sorunu yaşayan kişilerin, özellikle gece terlemesi gibi belirtiler varsa, verem hastalığı veya kötü huylu tümörler gibi ciddi sağlık sorunlarının olabileceği konusunda bir hekime danışmaları gerektiğini vurguladı. Terlemenin neden olduğu ıslaklık hissi ve deride oluşan ter damlaları, kişiyi rahatsız edebilir ve zamanla kızarıklık, kaşıntı ve soyulmalara yol açabilir. Ayrıca, terin bakteriler ve mantarlarla birleşmesi, kötü koku ve enfeksiyon riskini artırabilir. Bu durumlar, aşırı terleyen kişilerin toplumdan uzaklaşmasına neden olabilir.

Aşırı terleme tanısı için hastanın öyküsüne ek olarak bazı testlerin kullanılabileceğini belirten Dr. Demircan, aşırı terlemenin çeşitli önlemler ve tedavilerle kontrol altına alınabileceğini dile getirdi. Evde alınabilecek önlemler arasında banyo sıklığının artırılması ve hava alabilen pamuklu kıyafetlerin tercih edilmesi önerildi. Tıbbi tedaviler arasında alüminyum içerikli kremler, antikolinerjikler, beta-blokörler veya antidepresanlar kullanılabiliyor. Kozmetik uygulamalar arasında ise iyontoferez, botulinum toksin ve lazer uygulamaları tercih edilebiliyor. Cerrahi tedaviler, diğer tedavilerin etkisiz olduğu durumlarda tercih edilebilir.

koltuk-alti-terlemesine-dogal-cozumleri-nelerdirkoltuk-alti-temizligi-ve-bakimi-nasil-yapili (2)

Dr. Demircan, en uygun tedavi seçeneğinin hastadan hastaya değişebileceğini ve bu seçimin hastanın sosyal hayatına etkisi, varsa diğer hastalıkları ve kullandığı ilaçlar gibi faktörler göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini belirtti.

Muhabir: ÖZGE UĞULU