Batı Şeria'da İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Ayşenur Ezgi Eygi'nin ölümüne ilişkin Avustralyalı tanık Helen Maria O'Sullivan konuştu. Peki, Ayşenur Ezgi Eygi nasıl öldü? Konuya yönelik detaylar haberimizde yer alıyor.
Ayşenur Ezgi Eygi nasıl öldü?
Avustralyalı tanık Helen Maria O'Sullivan, İsrail askerlerinin, Türk-Amerikan vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi'yi işgal altındaki Batı Şeria'da katlettiği anları detaylı bir şekilde anlattı. O'Sullivan, Eygi ile birlikte barışçıl bir gösteriye katıldıklarını ve gösteri sırasında İsrail askerlerinin önce göz yaşartıcı gaz kullandığını, ardından gerçek mermilerle ateş açtığını söyledi. O'Sullivan, Eygi'nin vurulma anını da dehşet içinde izlediğini belirterek, olayın bir kaza ya da meşru müdafaa olmadığını, aksine uluslararası tanıkları hedef alan soğukkanlı bir infaz olduğunu ifade etti.
Açıklamasında, "Eylem arkadaşıydık ve birbirimize göz kulak olmamız gerekiyordu. İkimiz de endişeliydik. Yeni gönüllüler olarak protestonun arka tarafında kalmaya karar verdik. Birbirimizi güvende tutmaya çalışacak ve mümkünse olanları kayıt altına alıp belgeleyecektik. Dakikalar içinde şiddetli bir silah sesi duyuldu ve insanlar 'gerçek silahlar (mühimmat)' diye bağırdı. Birkaç gönüllü mermilerin çöp kutusuna ya da yakınlarındaki metal bir şeye çarptığını duydu. Ayşenur ile birlikte tepeden aşağı inip zeytinliğe sığındık.
Zeytinliğin içinde bir metreden yüksek bir çıkıntıya geldik. Atlamaktan başka çaremiz yoktu. Ayşenur çoktan başarmıştı. Ben de atladım ama tekrar düştüm. Ayşenur ve ben geri çekilmekle o kadar meşguldük ki çok fazla bir şey belgeleyemedik. Nispeten güvende olduğumuza inanarak bir zeytin ağacının arkasında dinlenip nefes almak için birkaç dakikalığına durduk. Ortalık sessiz sakin görünüyordu. İkimiz de tepeden askerlerin olduğu yere bakıyorduk. Ayşenur'un ağacın kenarından daha net görebilmek için eğildiğini düşünüyorum. Birkaç saniye içinde, bir başka kurşunun kulakları sağır eden şiddetli sesini duydum. Ayşenur sol tarafımda, bir kol mesafesi kadar yakınımdaydı. Arkadaşımın yere düşüşünü dehşet içinde izledim. İlk düşüncem eğilirken düştüğü yönündeydi. Yüzü yerdeydi, başı yokuş aşağı bakıyordu. Bacakları hafifçe kıvrılmış ve yokuş yukarı bakıyordu. Yüzünü görebilmek için sağ omzundan tutup çevirmeye çalıştım. Şakağının sol tarafında ve burnunda kan vardı. Gözleri açıktı ve biri arkaya kaymıştı. Cevap vermiyordu. Yardım için bağırdım ve saniyeler içinde yakındaki ambulans da dahil olmak üzere diğer gönüllüler geldi." ifadelerini kullandı.
O'Sullivan'ın bu ifadeleri, Yeryüzü Avukatları Derneği tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusunda yer aldı. Dernek, İsrailli yetkililer hakkında "kasten öldürme" suçlamasıyla dava açılmasını talep ediyor.