Alsancak’ta bulunan Salih İşgören İlkokulu’nun 11 Eylül Pazartesi günü başlayacak yeni eğitim-öğretim dönemine günler kala tahliye edileceği iddia edildi. Duruma tepki gösteren veliler okulun depremden kaynaklı hasarlı olduğu bahane edilerek rant sağlamak amacıyla yıkılacağını dile getirdi.  1987 yılında yapıldığı ve yaklaşık 350 öğrenci nüfusuna sahip okulun kantin işletmeciliğini de yürüten Meryem Yılmaz, aynı konunun 2016 yılında da gündeme geldiğini söyledi.

2020’de yaşanan İzmir Depremi’ne rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını söyleyen Yılmaz, “Kendi imkanlarımız ile okulumuzun tahliye edileceği bilgisine ulaştık. İdare ve ilçe milli eğitime ne zaman tebliğ edeceksiniz diye sorduğumuzda, ‘Kimsenin duymasını istemiyoruz’ dediler. Şube müdürüne gidip okulun neden tahliye olduğunu sordum, ‘Depremden kaynaklı ağır hasarlı raporu alındı’ denildi. Bize tebliğ etmelerini istiyoruz fakat etmiyorlar. Hiçbir şekilde bize bilgi verilmiyor. 2016’da da aynı şeyi yaşamıştık. Öğrenci sayısı az, burada okula gerek yok diyerek 2016 senesinde de okulumuzu tahliye etmişlerdi. Bu dönemde dava açtık ve kazandık” dedi.

Okulda önceliğin öğrencilerin güvenliği ve sağlığı olduğunu vurgulayan Meryem Yılmaz, “Deprem bahane edilerek okulumuz yine tahliye edilmeye çalışılıyor. Önceliğimiz elbette evlatlarımız, ağır hasar raporu varsa bize sunulsun fakat yoksa, biz okulumuzu bir rant uğruna teslim etmiyoruz. Bu okul öğrencilerin ve velilerin” diye konuştu.

Özellikle adli tatili beklediler

Konuyla ilgili hukuki mücadeleye girdiklerini kaydeden Yılmaz, tahliye kararının resmi olarak tebliğ edilmediğine dikkati çekerek, “Okulun durumu bana ve velilere tebliğ edilmedi. Ben hukuksal açıdan hakkımı aramak için tebliğ istedim, benim talebim üzerine resmi tebligat geçtiğimiz perşembe günü verildi. Biz şu an hukuksal mücadelemizi vermeye başladık fakat özellikle adli tatile getirdikleri için süre olarak sıkıntı yaşıyoruz. Buradan tüm siyasilere, il Milli Eğitim Müdürlüğüne, Milli Eğitim Bakanı'na seslenmek istiyorum; velilerin olan okulun tarafımıza iade edilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Gerçek amacı öğrenmek istiyoruz

Salih İşgören İlkokulu’nun bulunduğu konumun ticaret potansiyeline dikkat çeken Meryem Yılmaz son olarak yıkım kararı uygulansa da yeniden bir okul yapılmasını istediklerini vurgulayarak, “Bizim talebimiz şu, gerçekten ağır hasarlı bir rapor varsa bize sunulsun. Öğrencilerimizin can güvenliği çok önemli. Bölgedeki ticari potansiyelin bir etken olduğunu düşünüyorum, etrafımızda oteller var. Ben tahliyedeki gerçek amacın ne olduğunu bilmiyorum, sadece öğrenmek istiyorum. Ağır hasarlı raporu gelirse, biz buraya tekrar okul yapılmasını istiyoruz ve bize bu firma bildirilsin. Biz bina neden yıkılıyor bilmiyoruz, sadece söyleniyor, bir belge yok” sözlerini kaydetti.

‘Yer değerli olduğu için aklımıza başka şeyler geliyor’

Tahliye iddiasına tepki gösteren veliler arasında bulunan veli İlker Sofracı ise, “Şu an deprem bahane ediliyor fakat elimizde hiçbir rapor yok. Bu bölgenin arazisi farklı olduğu için iş otomatik olarak farklı noktalara gidiyor. Bizim isteğimiz yalnızca çocuklarımızın güvenliği. Biz ne için bir rapor sunulmuyor. Daha önce burada bazı okullar yıkıldı ve yıkım için gereken raporlar velilere iletildi. Şu tarihte yıkım olacak ve şu tarihte okul yeniden yapılacak gibi bilgiler sunuldu” dedi. Kendilerine böyle bir bilgi verilmediğini söyleyen Sofracı da rant konusuna değinerek, “Yer değerli olduğu için aklımıza başka şeyler geliyor. Çocuklarımızın tahliye edileceği diğer okulun sağlam olduğunu nereden biliyoruz? Bu konuyla alakalı evrakları talep ediyoruz” diye konuştu.

Okulun etrafındaki binaları da görünce işin rengi belli oldu

2016’da aynı okulda yaşanan benzer konuyu hatırlatan veli Ufuk Okutkan da, “2016’da da beş arkadaş aynı konu ile mücadele ettik ve kazandık. Biz bunun için adliye koridorlarında gezdik” dedi. Velilerin ve öğrencilerin okullarına açılmasına kısa bir süre kala zor durumda bırakıldığını belirten Okutkan, “Böyle bir yıkım durumu varsa neden resmi bir duyuru yok? Madem böyle bir durum var, yazıya kapı asılarak veya veliler aranarak bilgi verilebilir. Böylece insanlar bilinçlenir. 15-20 gün kalmış, insanlar ne yapacaklar?” diye konuştu.

Rant konusuna değinen Okutkan, “Okulun etrafındaki binaları da görünce işin rengi belli oldu. İşin aslı birileri birilerine çanak tutuyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Kardelen BUĞDAY

Kaynak: Kaynak: Kardelen BUĞDAY